"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular ... ve ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Birleşen dosyayada verilen karara yönelik borçlular ... ve ...'ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2023 tarihinden itibaren iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2024 tarihinden itibaren de üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin (iptali istenen takipteki asıl alacak miktarı 31.550,00 TL), yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), alınması gereken 3.033,70 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 615,40 TL maktu karar harcının temyiz edenlerden Onut Atacı'dan tahsiline,
2-Asıl dosyada verilen karara yönelik borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Şikayetçi borçlu ...'ın icra mahkemesine başvurusunda takibin dayanağı olan ilamdaki alacak kalemlerinin bölündüğünü ve iki ayrı takip başlatıldığını ileri sürerek Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/8467 Esas sayılı takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; dayanak ilamda borçlular aleyhine verilen kararların farklı olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Aynı ilamda lehe hükmedilen asıl alacak ve vekâlet ücreti için iki ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gibi ilamın bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatması dürüstlük kuralına da aykırıdır.
Ne var ki, somut olayda, takibin dayanağı olan ilamın 06.07.2022 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesince ortadan kaldırıldığı ve Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.07.2023 tarih ve 2022/386 Esas, 2023/424 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın 26.09.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre alacaklının şikayetin konusu olan takibe devam etme imkanı kalmamıştır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu ...'ın temyiz isteminin kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 04.05.2023 tarih ve 2021/1927 Esas 2023/744 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.