"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 615,40'ar TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline, 10.03.2025 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı:
Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinin ikinci fıkrasına göre "Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlarına göre bizzat kendilerine yapılması icap etmedikçe bu mümessillere yapılır."
Tebligatın muhatabın kendisine yapılabilmesi için medeni hakları kullanma ehliyetine yani fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Fiil ehliyetine sahip olmayan kişilere tebligat yapılamaz. Tebligat bunlar adına kanuni temsilcilerine yapılır.
Ergin olmayan çocuğun velayet hakkı TMK'nun 355/1. maddesine göre anne ve babaya aittir. Çocuklar üzerindeki velayet çocuğun ergin olması ile yani on sekiz yaşını tamamlaması ile (TMK m. 12/1) veya evlenme ile (TMK m. 12/2) veyahut da çocuğun mahkemece ergin kılınması ile (TMK m. 12) sona erer.
Somut olayda alacaklı tarafından diğer borçlular ile birlikte Birsu Deniz Karaman'a velayeten Şerife Karaman hakkında genel haciz yolu ile 03.07.2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ancak ödeme emri borçlunun kanuni temsilcisi olan velisine değil bizzat kendisine 06.07.2015'de tebliğ edildiği, borçlu reşit olduktan sonra 23.05.2023 tarihinde borçluya yenileme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 30.05.2023 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçede takibin iptaline, bu mümkün değilse usulsüz ödeme emrini öğrendiği tarih olan 29.05.2023 olarak tebliğ tarihinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Takip talebinde borçlu ile birlikte kanuni temsilcisi de gösterildiği için takibin iptal isteminin reddi kararı isabetlidir. Yenileme emri tebliği ödeme emri yerine geçmez. Ancak Tebligat Kanunun 33. maddesinin tatbiki için ödeme emri tebligatının borçlunun velisine çıkarılması gerekir. Oysa tebligat ve borçlunun velisi yerine küçük olan borçluya yapıldığı için usulsüz tebligat değil tebligat hiç yapılmamış olması söz konusudur. Bu nedenle Tebligat Kanunun 32. maddesinin uygulanarak yenileme emrinin tebliğ tarihi olan 23.05.2023 tarihinin öğrenme tarihi olarak tespitine karar verilmesi usulsüzdür.
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluğun yazılı gerekçe ile kararın onanması yönündeki görüşüne katılamıyorum. 10.03.2025