"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : Alacaklı : Destek Varlık Yönetim A.Ş.
Borçlu : ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davacının dayanak mülkiyet belgelerinin bulunmadığı, borçlunun devrettiği işyerine ait reklamlarını şahsi sosyal medya hesaplarından yapmış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,karara karşı davacı 3.kişi vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, kararın davacı üçüncü kişi vekiline 11/07/2023 tarihli duruşmada tefhim edildiği, üçüncü kişi vekilinin yasal 10 günlük istinaf süresi geçtikten sonra 28/07/2023 tarihinde istinaf yoluna başvurduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun süre aşımından reddine karar verilmiştir. Kararın davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; kararın, istinaf başvurusunun yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile İİK'nın 364. maddesi gereği uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 366 ve 346/1 maddeleri uyarınca davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 363/1. maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğden itibaren on gündür.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince kararın 11.07.2023 tarihli duruşmada davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verildiği, hükümde davacı ve davalı vekili bakımından tebliğ tarihinden itibaren on gün içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceğinin belirtildiği, davacı 3.kişi vekiline gerekçeli kararın 23.07.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin de yasal on günlük sürede, 28.07.2023 tarihinde istinaf dilekçesini sunduğu görülmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas 2023/2 Karar sayılı kararına göre; hâkimin uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit ederek re'sen uygulama ve bu çerçevede kanun yolu süresini de taraflara doğru gösterme yükümlülüğünün kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece hatalı şekilde kanun yolu süresinin yanlış gösterilmesi nedeniyle kanunda belirtilen süre içerisinde kanun yollarına başvurma hakkının kullanılamaması lehine olan taraf için usule ilişkin kazanılmış bir hakkın doğduğunun kabul edilemeyeceği, zira usule ait kazanılmış hak esasının bir istisnası olarak kamu düzeni ile ilgili konularda usulî kazanılmış haktan söz edilemeyeceği hususu da
vurgulanmış, hukuk davalarında hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde hatalı gösterilen kanun yolu süresi içinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Bu durumda, İlk Derece Mahkemesince ''kararın tebliğinden itibaren'' denilmek suretiyle istinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu, bu hükme göre tebliğ tarihinden itibaren yasal on günlük sürede istinaf başvurusunun yapıldığı gözardı edilerek istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığına ilişkin 8.11.2023 tarihli ek kararının kaldırılarak, istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.