"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 21.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Üye Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı;
Gecikmiş itiraz, Medeni Usul Hukukunda daha genel ve kapsamlı bir düzenleme olan ve yargısal sürelerin elde olmayan nedenlerle kaçırılması durumunda tanınan “eski hale getirme’nin (HMK. M. 95ed.), icra hukukundaki karşılığıdır. İİK’da sadece ödeme emrine itiraz süresinin kaçırılması haline özgü olarak borçluya tanınınmış bir hukuki çare söz konusudur. (Arslan/Ramazan, Yılmaz Ejder/, Ayvaz Taşpınar, Sema/ Hanağası Emel; İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2023.9B.s.206).
İtiraz süresini kaçırmış olan borçluya gecikmiş itirazda bulunabilmesi için borçlunun kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edememiş olması gerekir. Bu engel borçlunun itiraz edemeyecek ve kendisine bir vekil atayamayacak kadar ağır hastalığı olabilir. Tabii afet nedeniyle itiraz edememiş ise bu afetin son bulmasından itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunabilir.
Borçlu adresinde bulunmadığı için ödeme emri onun adına tebligatı kabule yetkili bir kimseye (örneğin borçlunun eşine) tebliğ edilmiş ve borçlu seyahatte olduğu için, eşi yedi gün içinde ödeme emrini borçluya verememiş ise, borçlu seyahatten döndükten sonra ödeme emrini öğrenince (üç gün içinde) gecikme itirazında bulunabilir. Gecikmiş itirazın söz konusu olabilmesi için ödeme emrinin usulüne uygun yapılmış olması ve bir engel nedeniyle süresinde icra dairesinde itirazın yapılmamış olması gerekir.
Ödeme emri tebligatı usulsüz ise borçlu ödeme emrini öğrendiği tarihten itibaren normal itiraz yoluna gitmesi ve ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi için şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurması gerekir.
Somut olayda ödeme emrinin TK.21/2 maddesine göre borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihte borçlunun yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun yurt dışında olduğu 14.2.2022 tarihinde icra mahkemesine vekili marifeti ile verdiği dilekçede ödeme emri tebligatından yurt dışında olması nedeniyle haberi olmadığını ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunduğu görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurduğu tarih itibariyle de yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Şu hale göre borçlunun yurt dışında olması olgusunun borçlunun süresinde itiraz yapması için geçerli bir engel olarak kabulü mümkün değildir. Borçlu yurt dışında iken vekili aracılığı ile icra mahkemesine itiraz yapmıştır.
Borçlu gecikmiş itiraz için geçerli bir mazeret sunamadığı gibi ödeme emri tebligatı usulüne uygun olduğu için icra mahkemesine başvurusunun usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikâyeti niteliğinde de değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin istikrarlı kararları yurt dışında iken borçluya Türkiye de usulüne uygun tebligat yapılması halinde, borçlunun yurda giriş yapmasından itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunmasına imkan tanıyan kararlar olup, yurt dışında bulunmuş olması hususu, borçlunun icra dairesinde borca itiraz etmesine engel bir hal olarak kabul edilmektedir. Ancak olayda borçlu usulüne uygun ödeme emri tebligatından itibaren yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine vekili marifeti ile itiraz edebilecek iken, icra mahkemesinde itirazda bulunması söz konusu olup gecikmiş itirazın şartları bulunmadığından istemin reddi gerektiği görüşünde olduğumdan bölge adliye mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak icra mahkeme kararının bozulması yerine onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 21.05.2024