Logo

12. Hukuk Dairesi2024/28 E. 2024/4674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamlı takipte, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin şikayetin süreye tabi olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı maddesinde belirtilen ihtar tebliğinin ilamlı takip şartı olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebliğin yok hükmünde sayılması nedeniyle, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinin İİK'nın 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, sair itiraz ve şikayetleriyle birlikte icra emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapılmadığını, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, icra emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğundan bahisle esastan inceleme yapılarak ihtarname tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süreye tabi olduğu ve icra emrinin ....03.2018 tarihinde usulüne uygun olarak borçluya tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde ileri sürülmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır...” hükmüne, İİK 68/b-2 maddesinde ise, "... sözleşmede gösterilen adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu ESAS NO : 2024/28

şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu maddeler, uygun ihtar tebliğ edildiğinde veya tebliğ edilmiş sayıldığında takip dayanağı ipotek akit tablosu limit ipoteği içerse de, ipotekli takibin ilamlı takip olarak yapılabileceğini, bir başka anlatımla ihtarın maddelerde yazılan koşullarda yapılmış olmasının takibin ilamlı yolla yapılmasının şartı olduğunu göstermektedir. Tebligatların yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle İİK 150/ı koşullarını taşımaması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı sonucunu doğuran şikayette dayanak belgenin ilam niteliği kazanmadığı iddia edilmekte olup bu hali ile şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. O halde, İcra Mahkemesince İİK'nın 16/2 maddesine göre süresiz olarak incelenmelidir. (HGK 21.06.2000 tarih 2000/...-1002 sayılı karar).

Somut olayda, alacaklı banka tarafından, Kayseri Genel İcra Dairesinin 2019/78754 Esas sayılı dosyasında kredi alacağına ve limit ipoteğine dayalı olarak kredi borçlusu aynı zamanda ipotek veren borçlu şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçi kredi borçlusu Tasfiye Halinde ... Gıda İhtiyaç Mad. Pazarlama Taş. İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti.'nin kredi sözleşmesinde belirtilen "... Mahallesi, ... Sokak, ... İş Merkezi, No:..., KIRŞEHİR" adresine çıkarılan hesap kat ihtarı tebligatının "Tebligat üzerindeki adrese gidildi. Muhatabın ... olduğunu beyan eden ve sürekli yanında çalışan ehil ve reşit yetkilisi/işçisi ... imzasına tebliğ edildi." şerhi ile ... isimli şahsa tebliğ edildiği görülmektedir.

Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK'nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, önceki içtihatlarımıza uygun olarak hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süreye tabi olduğu değerlendirmesi ile sonuca gidilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere değişen içtihadımız doğrultusunda borçlunun hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinin süresiz şikayet olduğu gözetilerek inceleme yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5 Hukuk Dairesinin 07.11.2023 tarih ve 2023/1412 Esas-2023/1392 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.