"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usül emredici bir şekilde, HMK'nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili Dairesinin İlk Derece Mahkemesinin gerekçe hatasını nasıl gidereceği 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesinde
“Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek, yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş,
Ayrıca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK'nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK'nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden esas hakkında karar vererek düzeltmek zorundadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin HMK'nın 370/2, 3 ve 4. maddesinin Yargıtay'a tanıdığı düzelterek onama yetkisi yoktur.
Somut olayda borçlu tarafından, meskeniyet şikayetine ilişkin hüküm tarihinden sonra taşınmazın değerinin arttığı ve İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2011/351 Esas sayılı dosyasında taşınmazın yeniden kıymet takdiri yaptırıldığı nedenle şikayete konu mesken için takdir edilen miktarın da arttırılması gerektiğinden bahisle İcra Hukuk Mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetçi borçlu tarafından daha önceden meskeniyet iddiasına ilişkin İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/873 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada 175.000,00 TL'nin borçluya ayrılmasına karar verildiği, yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının meskeniyet şikayeti yönünden yeni bir şikayet hakkı doğurmayacağı, kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve ESAS NO : 2024/3243
kesinleşmeleri koşulu ile sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği şeklinde değerlendirme yapılarak şikayetin reddine karar verildiği, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun gerekçe değiştirilmek suretiyle esastan reddine dair hüküm kurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin 30.10.2024 havale tarihli yazı cevabı ve ilgili icra dosyalarının UYAP üzerinden tetkikinde; İstanbul 8.İcra Müdürlüğü'nün 2007/893 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından şikayetçi borçlu ile dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, dosyanın gayrimenkul satış işlemleri için İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2011/351 Esas sayılı dosyasına gönderilerek takibe devam edilmesi nedeni ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve buna bağlı olarak şikayetin reddi kararının yerinde olduğu görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince işbu gerekçe ile borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, şikayete konu taşınmazla ilgili İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2011/351 Esas sayılı dosyası üzerinden konulmuş mevcut bir haczin bulunmadığı gerekçesiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; yukarıda açıklanan emredici düzenlemeler ve Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilmek suretiyle değerlendirme yapılarak gerekçenin değiştirilmesi karşısında, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiş ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 04.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.