Logo

12. Hukuk Dairesi2024/3798 E. 2024/7244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Döviz cinsinden kararlaştırılan kira bedelinin tahsili için açılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde döviz cinsinden belirlenen kira bedellerinin 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ hükümleri uyarınca Türk Lirası'na çevrilmesi gerektiği, aksi halde kira bedelinin belirsiz hale geleceği, borçlunun da kira bedelinin belirsizliğine itiraz ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 16.09.2024 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı:

İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise, akdi kabul etmiş sayılır.

Borçlunun kira ilişkisine açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nın 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü gerekir. 6098 Sayılı TBK'nın 26’ncı maddesinde; "Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." hükmüne yer verilmekle, aynı kanunun 27/1. maddesinde ise; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin, kesin olarak hükümsüz olacağı düzenlenmiştir.

İşbu kanun hükümleri ışığında; 12.09.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, 06.10.2018 tarihli Resmi Gazete'de Yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, 16.11.2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 13.10.2020 tarihli Duyurusu ve meri yasal mevzuat birlikte değerlendirilmelidir.

Sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri, döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerin 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğin 27. maddesinde; “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8'inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 28. maddesinde; “Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir." hükmü düzenlenmiştir.

Anılan maddeler uyarınca işbu kararın yürürlük tarihinden önce taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan kira bedelinin belirtilen istisnalar dışında taraflarca yeniden belirleneceği, yeniden belirleme konusunda taraflar arasında mutabakata varılmazsa yukarıda yer alan düzenlemeye göre kira bedelinin tespit edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

TBK'nın 26’ncı maddesinde; "Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." hükmüne yer verilmekle aynı kanunun 27/1. maddesinde ise; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmelerin kesin hükümsüz olacağı düzenlenmiştir. Söz konusu kararnamelerle, döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özürlüğüne sınırlama getirilmekte olup, ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmaktadır. Anılan hükümler, borçlunun kira borcuna itiraz etmesi halinde mahkemece kendiliğinden uygulanacağından ayrıca borçlunun bu tebliğ hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi de gerekmez. Bu hükümler kamu yararı düşüncesi ile çıkartılmış emredici nitelikte hükümler olduğundan aksine yapılan düzenlemeler ya da uygulamalar geçersizdir.

Somut olayda, takibe konu kira sözleşmesinin 02.02.2005 tarihli olduğu, kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz edilmediği, sözleşme bedelinin aylık brüt 64.000 ABD Doları olarak belirlendiği, istenen kira bedellerinin 2021 yılı ağustos ayı kirası 66.291,04 USD ve faizlerinden ibaret olduğu dolayısı ile istemin, yukarıda yapılan açıklamalar gereği, dövizle sözleşme yasağı kapsamında kaldığı ve tebliğin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde de Türk parası olarak kira bedelinin belirlenmesi konusunda tarafların mutabakata vardığına dair de dosyada herhangi bir açıklama bulunmadığı, bu haliyle kira sözleşmesinde belirlenen aylık kira bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının aylık kira alacağını belirsiz hale getirdiği, borçluların icra dairesine verdikleri itiraz dilekçesinde kira bedelinin taraflarca kira bedelinin TL olarak belirlenmediğini, aylık kiranın belirsiz olduğunu kira sözleşmesinin uyarlama davasına konu edildiğini ileri sürerek aylık kiraya ve tüm takibe konu borca ve faizlerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen tebliğin yürürlük tarihi olan 13.09.2018 tarihinden önce yapılan kira sözleşmesinde dolar cinsinden kira parasının belirlendiği için bu tebliğ kapsamında olup bu tebliğin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 den itibaren 30 gün içinde kira bedelinin Türk parası olarak belirlenmesi konusunda tarafların mutabakata varamadığı görülmektedir. Tebliğin 8.maddesinin 20.fıkrasına göre 02.01.2018 tarih itibariyle belirlenen TCMB efektif satış kuruna göre hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığına en fazla iki yıllık süre boyunca TÜFE oranlarına göre artırılması suretiyle kira parası TL olarak belirlenebilir.

Somut olayda ise 2021 Ağustos ayı kirası istenmekte olup bu dönem yönünden kira sözleşmesinde yabancı para üzerinden belirli aylık kira bedeli ekonomik kamu düzeninin korunmasını amaçlayan hükümler karşısında geçersizdir. Takibe konu döviz cinsinden istenen kira alacağının İİK 269/2 maddesi gereğince kira akdindeki imza inkar edilmediği için akdi kabul etmiş sayılır hükmüne dayanılarak kira sözleşmesinde yazılı döviz cinsinden kira bedelinin kesinleştiğinden söz edilemez. Öte yandan takip talebinde USD (Dolar) olarak istenilen alacağın harca esas değeri gösterilmiş ise de İİK 58/3 maddesi gereğince alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği gösterilmemiş olup bu talep alacağın USD (Dolar) olarak aynen tahsilinin istendiği anlamına gelir ki bu durum İİK 58/2 maddesinde yazılı düzenlemeye aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınmalıdır. (Emsal 12.HD’nin 2024/801 E - 2024/5521 K., 29.05.2024 tarihli kararı). Borçlu aylık kira bedeline ve borca itiraz etmiş olup itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddi yerine itirazın kaldırılmasına ve temerrüt nedeniyle borçlu kiralanandan tahliyesine karar verilmesi isabetsizdir. Bölge Adliye Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluğun kararın onanması yönündeki görüşüne katılamıyorum.16.09.2024