Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4269 E. 2024/9477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde hacizli mallara ilişkin üçüncü kişi istihkak davasında, mahcuz malların mülkiyetinin davacıya geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yeterli uzmanlığa sahip olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak ve ilgili ticari defter kayıtları ile hakediş belgeleri incelenmeden hüküm kurulduğu, bu nedenle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu ve davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İlgili Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçluya 03.03.2024 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından 18.03.2024 tarihinde temyiz dilekçesi sunulmuştur. Temyiz harç ve masraflarını yatırması için borçlu vekiline çıkartılan usulüne uygun muhtıra 24.03.2024 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen temyiz harç ve masrafı yatırılmamıştır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi yollaması ile temyizde de uygulanması gereken 344. maddesine göre, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisi, bölge adliye mahkemesine aittir. Ne var ki, masraf ve harcın süresinde yatırılmaması halinde dosyanın bölge adliye mahkemesince temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmeden Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 01.06.1990 gün 1989/3 Esas 1990/4 Karar).

O halde, muhtıraya rağmen temyiz harçlarının yatırılmadığı anlaşılmakla borçlunun temyiz dilekçesinin REDDİNE oy birliği ile,

2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 65.486,32 TL

onama harcı için peşin alınan 427,60 TL harcın mahsubu ile kalan 65.058,72 TL harcın temyiz eden alacaklıdan tahsiline, 18.11.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı:

Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

Mahkemece, dava konusu menkullerin mülkiyetinin haciz tarihinden önce davacı idareye geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiş, karar davalı borçlu ile alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Dosyada bulunan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, yüklenici borçlunun yaptığı işler ve üçüncü kişinin hakediş belgeleri yeteri kadar irdelenmemiş, ticari defterler üzerinde dayanılan belgelerin kayıtlı olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Öte yandan karara dayanak raporun tek kişilik mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim edildiği görülmekte olup, dava konusu mahcuzların niteliği de dikkate alındığında; mali müşavir bilirkişinin dosya kapsamındaki teknik ve uzmanlık gerektiren hususlarla ilgili tek başına değerlendirme yapamayacağının kabulü gerekmektedir.  Bu sebeple mahallinde keşif yapılmak suretiyle, dosyanın bir mali müşavir, bir inşaat mühendisi ve bir müteahhitlik ve eser sözleşmelerinde (İnşaat- hakediş- taşeronluk ve müteahhitlik hizmetleri ile ilgili) uzman bilirkişiler kurulundan oluşacak heyete tevdi edilerek, davacı üçüncü kişi şirket ve borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak borçlu ile üçüncü kişi şirket arasındaki taşeronluk sözleşmesi hükümleri kapsamında malzeme ve hakedişlere ilişkin düzenlemeler, varsa şantiyeye ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve hakediş raporları kapsamında davaya konu mahcuzların kullanıldığı inşaat sahasının ne kadarının tamamlandığı, üçüncü kişi tarafından dava konusu malzemeye ilişkin olduğu iddia edilen fatura bedellerinin ödenip ödemediğinin tespiti ile hakediş belgelerinin mahcuzlar ile uyumlu olup olmadığının tespiti, varsa ödemenin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığının kesin olarak saptanması,    borçlu ile üçüncü kişi arasındaki taşeronluk sözleşmesinin ve sözleşmenin sona ermesine ilişkin devir bedeli ödemesi veya tasfiye hakediş raporu bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise faturaları getirtilerek temin ve hakediş tarihlerinin ayrı ayrı denetlenmesi, hakedişlerin inşaat kapsamındaki puantaj yüzdesi, teslim, geçici kabul ve hakediş durumları her bir mahcuz için saptanması, belirtilen hususlar değerlendirilirken “Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Terfi Merkezi İnşaatı Birim Fiyat Tarifleri Belgesinin Ödeme Şekli” kısımları ile “Milas İçmesuyu İsale Hattı ve Terfi Merkezi İnşaatı İşine Ait Sözleşme” hükümleri, sözleşmenin türü ve bedeli ile ihzarat uygulamasına ilişkin maddelerinin özellikle irdelenmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sözleşmenin niteliği ve haciz tarihi de dikkate alınarak, dosyada bulunan hakediş raporları, banka dekontları, yapılan iş ve işin ne kadarının tamamlandığı, ödenen para miktarları gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek dava konusu mahcuz menkullerin mülkiyetinin davacı 3. kişi idareye geçmiş sayılıp sayılmayacağı noktasında yukarıda nitelikleri belirtilen uzman bilirkişiler kurulundan rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme, araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı/alacaklının temyiz itirazları yönünden kararın BOZULMASINA karar verilmesi gerekirken Dairemizin sayın çoğunluğunun onama yönündeki görüşüne katılamıyorum. 18.11.2024