Logo

12. Hukuk Dairesi2024/4877 E. 2024/9863 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla ilamsız takipte yetkisizlik kararı kesinleştikten sonra alacaklının HMK m. 20'deki iki haftalık süre içinde yetkili mahkemeye başvurup başvurmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 50'ye göre HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerinin para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyasen uygulanacağı, HMK m. 20'nin takip türleri arasında ayrım yapmaksızın genel haciz yoluyla ilamsız takipte de uygulanabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafın, genel mahkemenin yetki itirazına ilişkin kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasada belirtilen 2 haftalık kesin süre içerisinde yetkili icra dairesine başvurmadığı gerekçesiyle takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiği; mahkemece, davanın kabulüyle takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

6100 sayılı HMK'nın 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Aynı kural takip hukukunda da geçerli olup İİK'nın 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır.

Somut olayda; borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, sair itirazları ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, alacaklı tarafından duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan itirazın iptali davası sonucunda yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin kararın 06.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar; Bölge Adliye Mahkemesince, HMK'nın 20. maddesinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceği, şikayete konu genel haciz yolu ile ilamsız takip yönünden uygulama yeri bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, İcra İflas Kanunu üçüncü bapta “ ilamsız takip” başlığı altında “ yetki” kısmında düzenlenen 50.madde göndermesi ile takip hukukunda da kıyas yolu ile tatbik edilmesi gereken HMK’nın 20. maddesinin uygulanabilirliği yönünden takip türleri arasında herhangi bir ayrım yapılmamıştır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olup, İİK’nın 50. maddesi göndermesi ile genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde de kıyas yolu ile uygulanması gereken HMK'nın 20. maddesi uyarınca şikayetin esası incelenmek suretiyle hüküm kurulması için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 15.05.2024 tarih ve 2024/239 E.-2024/677 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.