Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6290 E. 2025/258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, takip borçlusu olmayan bir şirket tarafından yapılan itiraz üzerine takibin kesinleştirilmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle açılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin şubesi sıfatını taşıyan ve borçlu şirketle farklı bir tüzel kişiliğe sahip olan şirketin yaptığı itirazın geçersiz olduğu, bu nedenle takibin kesinleştirilmesi talebinin reddedilmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının hatalı olduğu ve şikayetin kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde icra müdürlüğünce 09.02.2023 tarihinde verilen kararla; alacaklının takibin kesinleştirilmesine dair talebinin, icra dairesine sunulan bir itiraz dilekçesi bulunduğundan bahisle reddedilmesi üzerine alacaklı tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru ile; takip borçlusu ile icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi veren şirketlerin farklı tüzel kişilikler olduğu, bu nedenle de borçlu tarafından yapılan bir itiraz bulunmadığından takibin kesinleştirilmesi gerekmesine karşın icra müdürlüğünce talebin reddinin hatalı olduğu ileri sürülerek müdürlüğün 09.02.2023 tarihli kararının iptalinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklının istinaf yoluna başvurması sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin reddine hükmedildiği ve kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

İİK'nın ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta; alacaklı Ak ... A.Ş. tarafından borçlu ... ... Ltd.Şti. aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, adı geçen borçlu şirketin adresine tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 03.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal itiraz süresi içerisinde 08.10.2022 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi gönderen şirketin ise ... Lojistik ... olduğu, söz konusu itiraz dilekçesinde vekilin, ödeme emrini kendilerinin tebliğ aldığını, ancak takip borçlusu olan şirket ile bir vekalet ilişkilerinin bulunmadığını, her iki şirketin kuruluş tarihleri ile yetkililerinin farklı olduğunu ve bu suretle alacaklıya borçları bulunmadığını ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.

Dosyada mübrez Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 09.10.2012 tarihli suretinin incelenmesinde; ... Lojistik ... isimli şirketin, İstanbul’da şube açmasının kararlaştırıldığı ve şubenin adının ... Lojistik Limited Şirketi olduğu, icra müdürlüğüne itirazda bulunan şirketin, takip borçlusu olan ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... Lojistik Dış Ticaret Limited Şirketi olmadığı anlaşıldığından, üçüncü kişi sıfatındaki ... Lojistik ...’nin yaptığı itirazın geçersiz olduğunun kabulü gerekir.

O halde mahkemece, alacaklı tarafından yapılan takibin kesinleştirilmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararı yerinde olmadığından şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi ve Bölge Adliye Mahkemesince de alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Şikayetçi alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 05.07.2024 tarih ve 2023/1521 E.-2024/2089 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 22.02.2023 tarih ve 2023/156 E.-2023/200 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Üye ...'ın Karşı Oy Yazısı;

Örnek 7 nolu genel haciz yolu ile takipte şikayetçi/alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlu şirkete usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen, farklı tüzel kişiliğe sahip ... ... şirketince yapılan borca itiraz nedeniyle takibin kesinleştirilmesi isteminin reddine dair 09.02.2023 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddi ile kamu düzeni gerekçesiyle takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmemesinden ötürü takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; "...takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği, belirtilen hususun kamu düzeninden olması ve resen bakılması gerektiği gerekçesine dayanılarak takibin iptaline karar verilmiş ise de, UYAP üzerinden yapılan incelemede davacı/ alacaklı tarafından 23.09.2022 tarihinde takip başlatırken alacağın TL karşılığının (harca esas değer) gösterilmediği, ancak aynı gün alacaklı vekili tarafından icra dosyasına 23.09.2022 tarihli dilekçe ekinde alacağın Türk Lirası karşılığını ihtiva eder yeni bir takip talebi sunulduğu, ödeme emrinin bu takip talebine göre düzenlenip borçluya tebliğ edilmesinin talep edildiği, İcra memurunun da ödeme emrini bu yeni takip talebine göre üzerinde alacağın Türk Lirası karşılığını ihtiva eder şekilde düzenlediği ve tebliğe çıkardığı, icra takibinde nisbi harcın da takip talebinde yazılı Türk Lirası değer üzerinden hesaplanıp yatırıldığı, bu nedenle mahkemece resen takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, işin esasına girilerek yapılan incelemede, borçlu şirket hakkında davacı/ alacaklı tarafından Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2022/19878 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilince şirketin böyle bir borcunun bulunmadığı beyan edilerek yasal süresinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce süresinde itiraz edildiği gerekçesiyle kesinleştirme taleplerinin reddedilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu anlaşılmakla, davacı/ alacaklı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine..." şeklinde karar verildiği, alacaklı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmüştür.

İİK’nın 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği, yine aynı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 19/1-k maddesine göre hazırlanan Yönetmeliğe ekli örnek 11 numaralı ödeme emrinde de alacağın Türk Parasıyla tutarının gösterilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.

Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nın 12.05.1999 tarih 99/12-271 E, 99/301 K. sayılı kararı).

Diğer taraftan, HMK'nın 445. maddesi ile HMK'nın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe göre elektronik ortamda saklanan UYAP kayıtları asıldır.

Somut uyuşmazlıkta; takip tarihi 23.09.2022 ve 15:07 saatinde olup UYAP sisteminde kayıtlı olan aynı tarihli takip talebinde 25.795,92 USD alacağın tahsili istenilmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği gibi harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı görülmüştür. Her ne kadar, takip tarihi 23.09.2022 ve saat 15:26 olan ilk takip talebinden yaklaşık 20 dakika sonra UYAP sistemine yüklenen takip talebinde harca esas değerin 474.662,98 TL olarak yazıldığı ve her iki takip talebinin de alacaklı vekili Av.... tarafından elektronik imza ile imzalandığı görülmüşse de; Dairemizin istikrarlı uygulamalarına göre usulsüz olan ilk takip talebi iptal edilmeden ikinci bir takip talebinde bulunulması suretiyle takibe devam edilmesi mümkün değildir(Zira Yargıtay 12 HD 15.01.2025 tarih ve 2024/6378 E.-2025/200 K. sayılı emsal kararı benzer niteliktedir).

O halde, UYAP sisteminde kayıtlı 23.09.2022 tarih ve 15:07 saatli ilk takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden ve ilk takip iptal edilmediğinden bu takip talebine dayalı olarak takibin kesinleştirilmesi de mümkün görülmediğinden, 09.02.2023 tarihli müdürlük işlemine yönelik şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

Şikayetçi/alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiğinden, Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.16.01.2025