Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6742 E. 2024/10614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine konu kira sözleşmesinin adi kira mı yoksa hasılat kirası mı olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak ödeme emrinde kiracıya verilen sürenin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin türünün tespitinin, borçluya tanınacak yasal süre açısından önem arz ettiği, mahkemenin ise kira sözleşmesinin hasılat kirası olup olmadığını araştırmadan hüküm kurduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibinde; örnek (13) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borçlu olmadıklarından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettikleri, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda, borçluların itirazlarının kaldırılması ile tahliye talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin kısmen kabulü ile 653.241,48 TL kira bedeli alacağı, 12.890,33 TL işlemiş faizi ile asıl alacağa talep edilen aylık %1,60 oranında faizi aşmamak üzere takip tarihinden itibaren asıl alacağın ticari faiz oranında faize ilişkin borçluların itirazının kaldırılmasına, kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan 130.648,30 TL tazminata ve aktin feshiyle mecurun tahliyesine karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlular ve alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Türk Borçlar Kanunu'nun 357 ve devamı maddelerinde düzenlenen ürün (hasılat) kirası; kiraya verenin kiracıya ürün (hasılat) veren bir mal, işletme ya da hakkın kullanılmasını, semerelerinden yararlanılmasını veya işletilmesini belli bir bedel karşılığında terk ettiği kira türüdür.

Hemen belirtmek gerekir ki, hem doğal hem de hukuki ürün getiren eşya ürün kirasına konu olabilir. Bu kapsamda işletmenin işletilmesi sonucu elde edilen kâr, hukuki ürün olarak nitelendirilebilir.

Lokanta, otel, kantin, hastane, okul, dükkan, fabrika gibi iş yerlerinin işletilmek maksadıyla kiraya verilmesinde, reklam panolarının kiralanmasında, taksi kiralarında söz konusu olan ürün kirasıdır(Prof.Dr. Azra Arkan Serim; Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, İstanbul 2010, s. 3).

Kira sözleşmesinin, ürün kirasına ilişkin hükümlere tabi olabilmesi için kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte işletme hakkının devredilmiş olması gerektiği hususu, kanuni bir düzenleme olmayıp Yargıtay içtihatları ile getirilmiş bir uygulamadır. Bu suretle de, bu hususta her somut uyuşmazlığın özelliğine göre değerlendirme yapılması gerekir.

Öte yandan, ürün kirasında; kira bedelinin, üründen bağımsız bir bedel olarak kararlaştırılması hâlinde genel ürün (hasılat) kirasından; buna karşılık kira bedeli, ürünün belli bir hissesi ya da bölümü olarak belirlenmiş ise, katılmalı (iştirakli) ürün kirasından söz edilir (6098 sayılı TBK m. 357). Bununla birlikte kira bedelinin karma olarak yani bir kısmı sabit bir miktar, bir kısmının da üründen bir bölüm olarak belirlenmesi de sözleşme özgürlüğü çerçevesinde mümkündür.

Somut uyuşmazlıkta, borçluların kira sözleşmesinin hasılat kirası olduğuna dair iddiası hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Kira sözleşmesinin niteliğinin tespiti borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinde verilecek ödeme süresi açısından önem arz etmektedir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Bu süre, kamu düzeninden olup re’sen dikkate alınır.

O halde, İlk Derece Mahkemesince takibe konu kira sözleşmesinin hasılat kirasının şartlarını taşıyıp taşmadığı araştırılarak kira sözleşmesinin hukuki niteliği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 03.07.2024 tarih ve 2024/920 E.-2024/2065 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,

İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.02.2024 tarih ve 2021/622 E.-2024/76 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı ve borçluların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.