Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7031 E. 2025/892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin, iştirak halindeki miras payının satışına ilişkin icra müdürlüğünün talebi reddetme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilebilirliği.

Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 121. maddesi uyarınca verilen kararın kesin nitelikte olması ve temyiz yolunun kapalı bulunması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunu reddeden kararının da kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, borçlunun murisinden intikal eden taksim edilmemiş taşınmazlardaki miras hissesinin satışının ne şekilde yapılacağı konusunda karar almak üzere İİK'nın 121. maddesi gereğince icra mahkemesinden görüş alınması yönündeki alacaklı vekili talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının şikayet edildiği, icra mahkemesince; mahcuzda iştirak halinde mülkiyet hissesi bulunan taşınmazlar yönünden alacaklı tarafça yapılmış usulüne uygun bir satış talebinin bulunmadığı, bu hali ile İİK 121. maddesi uyarınca işlem yapılmasının mümkün olmadığı, şikayete konu icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğu değerlendirilmekle şikayetin reddine dair karar verildiği, iş bu ret kararının şikayet eden alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinafın esastan reddine karar verildiği, bu kararın şikayet eden alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır.

İlk Derece Mahkemesince (İİK’nın 121. maddesi uyarınca) verilen karar konu itibariyle kesin nitelikte olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.

Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 10.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Yazısı;

Somut olayda borçlunun murisinden intikal eden taşınmazları üzerindeki iştirak (elbirliği) şeklindeki hissesine haciz konduğu, alacaklı vekilinin İİK'nın 121. maddesi uyarınca satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorması için icra müdürüne talepte bulunduğu, icra müdürünün, iştirak (elbirliği) halinde mülkiyete konu hacizli taşınmazlarla ilgili olarak alacaklı tarafça satış talebinin bulunmadığı, bu nedenle de hukuki yararı bulunmadığı için 27.03.2024 tarihinde talebin reddine karar verdiği, bu kararın alacaklı vekilince şikayet konusu yapıldığı görülmektedir. İcra mahkemesince, alacaklı vekiline elbirliği halinde hissesi olan mahcuz taşınmazlarla ilgili olarak sulh hukuk mahkemesinde borçlunun ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki vermesi halinde alacaklı vekili bu yetki belgesine dayalı olarak sulh hukuk mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Söz konusu davaya bakan sulh hukuk mahkemesi ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verdiği takdirde satış İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Alacaklı vekilinin, satış isteme süresi içinde icra mahkemesinden yetki belgesi alıp ortaklığın giderilmesi davasını açması halinde süresinde satış isteminde bulunmuş sayılır. Bu nedenle icra müdürünün süresinde satış talebinde bulunulmadığı gerekçesi ile elbirliği halinde mülkiyete konu taşınmazın ne şekilde satışının yapılacağını sorması için İİK'nın 121. maddesine göre icra dosyasının icra mahkemesine gönderilmesi gerekir. Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazın borçlunun o mal üzerindeki hissesi haczedildikten sonra doğrudan doğruya satışı mümkün değildir.

İcra mahkemesinin İİK'nın 121. maddesi ile ilgili kararına karşı istinaf yolu açık olup, istinaf mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken kararın kesin olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin reddi kararının bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluk kararına katılamıyorum.10.02.2025