Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7404 E. 2025/1143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesin borç ipoteğine dayalı ilamlı icra takibinde, takipten önce muacceliyet ihtarnamesi gönderilip gönderilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Fekki bildirilinceye kadar süreli kesin borç ipoteği içeren takiplerde dahi, alacaklı tarafından borçluya, takipten önce muacceliyet ihtarında bulunulması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 sayılı Kanun’la değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet nedenlerinin yanı sıra takipten önce hesap kat ihtarnamesi gönderilmediğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince, fekki bildirilinceye kadar kaydı bulunan ve kesin borç ipoteğine dayanan ilamlı icra takibi başlatılmasının muacceliyet ihtarı şartına bağlı olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine hükmedildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İcra takibinin dayanağı olan Çınarcık Tapu Müdürlüğünün 18.03.2016 tarih ve 1958 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinden; alacaklı lehine 3.500.000,00 TL bedel mukabilinde, faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar (FBK) süre ile ipotek tesis edildiği ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak tesis edildiğini gösterir.

İİK’nın 149. maddesinde; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmüne yer verilmiştir.

Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihtarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir. ( TMK. 887 md.) Zira, Türk Borçlar Kanunu'nun 117/2. maddesinde yer alan borcun ifa edileceği gün (vade tarihi) sözleşmede yer almamıştır. Bu durumda, borçlunun temerrüdünün ne zaman gerçekleştiğinin saptanmasında TBK’nın 117/2.maddesinin; “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur” hükmü dikkate alınmalıdır.

Somut uyuşmazlıkta; alacaklı tarafından takipten önce gönderilmiş bir muacceliyet ihtarının bulunmadığı ihtilafsız olup, borçlu tarafından alacaklıya gönderilen 24.04.2023 tarihli ihtarnameye cevaben alacaklı tarafından borçluya keşide edilen 29.04.2023 tarihli ihtarnamenin de muacceliyet ihtarnamesi koşullarını taşımadığı anlaşıldığından, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunun kabulü gerekir.

O halde, mahkemece; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 12.09.2024 tarih ve 2023/2472 E. - 2024/2051 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Yalova İcra Hukuk Mahkemesinin 17.07.2023 tarih ve 2023/394 E. - 2023/467 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.