"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu lehdar cirantanın icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı çek üzerindeki ciro imzasının şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklı aleyhine asıl alacağın % 20'si oranında tazminat ile %10'u oranında para cezasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takibe konu çekin keşide tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK'nın 808/1. maddesine göre, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin, ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespiti zorunlu olup, ibraz hususunun belge üzerine yazılan bu şerh ile kanıtlanması gerekmektedir. Süresinde ibraz edilen çekin ödenmediğinin, aynı Kanunun 808/2. maddesi gereğince, muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle "çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla" belirlenmesi halinde hamilin, cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı başvurma hakkı bulunmaktadır. Aksi takdirde, alacaklı müracaat hakkını kaybeder.
TTK'nın 796/1. maddesi gereğince çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. TTK'nın 809/1. maddesine göre de; çekin, ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibrazı, protesto veya buna denk işlemle belirlendiği takdirde, yasal şekilde ibraz edildiğinin kabulü gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı çek, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Giresun şubesine ibraz edilmiş arkasına ibraz yerine geçebilecek "işbu çek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosu’nun 28.8.2020 tarihli 2020/132218 soruşturma numaralı yazısına istinaden hiçbir işlem yapılamamıştır" şerhi konulmuş ise de, bahsi geçen şerh ibraz tarihi taşımadığından çekin bankaya ibraz edildiği kabul edilemez.
Bu durumda, borçlunun İİK'nin 170/a-son maddesi anlamında borcu kısmen veya tamamen kabulü de bulunmadığından ibraz tarihi bulunmayan bu belgenin kambiyo vasfı yoktur.
Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere İİK'nin 170/a-2. maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi yerine, işin esası incelenerek takip dayanağı çekteki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulması isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına aleyhe bozma yasağı nedeni ile bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, iptal kararının yasal dayanağının İİK'nin 170/a maddesi olması gerektiğinden ve bu maddede tazminat öngörülmediğinden borçlu yararına tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nın 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı, tazminat ve para cezası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 02.10.2024 tarih ve 2023/1911 E. - 2024/2997 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.03.2023 tarih ve 2021/84 E.-2023/173 K. sayılı kararının hüküm bölümünün üçüncü ve dördüncü bendinde yer alan “...3-Takip konusu asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Takip konusu asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,... ” cümlelerinin silinerek tümüyle karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.