"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ilamlı takipte dayanak ilama ilişkin yargılamanın hala devam ettiği gerekçesi ile takip dosyasında 103 davetiyesine itiraz ettiği ancak talebin reddedildiği, icra müdürlüğü kararının iptalinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince, dayanak ilamın tapu iptal tescil davasına ilişkin olduğu ve kararın kesinleşmediği, bu hususun kamu düzeninden olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Kamu düzeni niteliği gereği zamana ve yere göre değişen, içeriğinin tesbiti zor ve her somut olaya göre değişiklik gösteren bir kavramdır. İlmî açıklamalara ve yargısal kararlara rağmen gelişen hukuk sistemlerinde bile tanımı olmamasına rağmen “toplumun temel yapısını ve çıkarlarını koruyan kuralların bütünü” olarak tanımlanabilir. Kamu düzeni kavramının müdahale alanı son derece geniş ve yoruma müsaittir. Kamu düzeninin ihlâlini gerektirecek hâller çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlâli hâlinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlâli hâlinde Türk kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Kamu düzeninin çerçevesi, Türk hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlâk anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı genel siyasete, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak prensip ve özel hukuka ait iyiniyet prensibine dayanan kurallara, medeni toplulukların müştereken benimsedikleri ahlâk ilkeleri ve adalet anlayışının ifadesi olan hukuk prensiplerine, toplumun medeniyet seviyesine, siyasi ve ekonomik rejimine, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık şeklinde çizilebilir. Kamu düzeninin, tarafların uymak zorunda oldukları, kamu hukukundan ve özel hukuktan ... ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri kurallar olarak anlaşılması gerekir. Nitekim aynı ilkeler, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, dava dilekçesinde dayanak ilamın kesinleşmediğine ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, resen dayanak ilamın kesinleşmediği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilemeyeceği, bu hususun kamu düzeninden olmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:
Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2024 tarih ve 2024/1006 E. - 2024/1286 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.