Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7964 E. 2025/2325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya ait taşınmazın satış ihalesinin, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla feshinin talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre satış ilanı tebligatının usulüne uygun yapıldığı, üçüncü tebligatın fazladan bir işlem olduğu ve başka bir fesih nedeni de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Davacı vekilinin dava dilekçesinde; sair fesih nedenlerinin yanında satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği, müvekkilinin o tarihte yurt dışında olduğu, müvekkilinin sorulduğu kişinin kim olduğunun belli olmadığı, ayrıca elektronik adres mevcut olup, elektronik yolla tebligat yapılması gerektiği, müvekkiline üç adet tebligat gönderildiği ve söz konusu adreste müvekkilinin annesinin yaşadığı, müvekkilini kimsenin tanımamasının mümkün olmadığının iddialarıyla ihalenin feshini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi' nce satış ilanı tebligatının TK'nın 21/2. maddesine göre evrak üzerine kayıt düşülmeyerek çıkartıldığı ve muhatabın nerede olduğunun usulüne uygun araştırılmadığı gibi bu yönde bilgi veren kişinin de sıfatı hususunda mazbata üzerine açıklayıcı bir bilgi düşülmediği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın davalı ihale alıcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi' nce istinaf başvurusunun esastan reddedildiği görülmüştür.

İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından aralarında davacı-borçlunun da olduğu bir takım borçlular hakkında icra takibi başlatıldığı, borçluya ait taşınmazın satışına karar verildiği, 12/06/2024 tarihinde ihale edildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda satış ilanı tebligatı borçluya üç kez gönderilmiş olup, ilk gönderilen tebligat bila ikmal dönmüş, aynı adrese Tebligat Kanunu 21/2. madde ihtaratıyla ikinci defa gönderilen evrak 29/04/2024 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak müdürlüğün bu tebligatı usulsüz kabul ederek, tekrar aynı adrese tebligat çıkardığı görülmektedir. Mahkeme iş bu mazbata üzerindeki şerhe dayalı olarak usulsüzlük tespitinde bulunmuş ve ihaleyi iptal etmiştir. Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.'' hükmü yer almaktadır. 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve

tebligat buraya yapılır.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanun'un 5. maddesiyle eklenen 21/2. maddesinde de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki düzenlemeler karşısında TK'nın 21/2. maddesine göre evrak üzerine kayıt düşülmek suretiyle usulüne uygun bir tebligat yapılmış iken 3. kez tebligat gönderilmesi fazladan yapılan bir işlem olup, başkaca bir fesih nedeni olmadığı da görülmekle mahkemece ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 16.10.2024 tarihli ve 2024/2364 E.-2024/1752 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.08.2024 tarihli ve 2024/376 E. 2024/548 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.