"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kambiyo senedine özgü icra takibinde borçlunun; icra mahkemesine başvurusunda; yetki, imza, borca itirazı ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve tebligata 15.08.2019 tarihinde muttali olunduğu şikayetiyle, tebliğ işleminin iptalini ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile itirazlar yönünden dosya tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği, usulsüz tebligat şikayetinin reddine dair karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanunun 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
Somut olayda borçlu ... Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. Aş.’ye ödeme emrinin takibe dayanak kambiyo senedindeki adresi olan "... 1 Kısım Mahallesi 4.Cad. No:6 .../Antalya" adresine tebligat çıkarıldığı, muhatabın tanınmaması nedeniyle 09.08.2019 tarihinde iade edilmesi üzerine ticaret sicil adresi olan "... Mah. ... Cad. ... İş Merkezi No:24/201 .../ANTALYA" adresine 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince ''muhatap adresinin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu ...'dan sorulmuş, muhatabın çarşıya gittiği sözlü beyan edilmiş....Tebligat mahalle muhtarına teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılmıştır" şeklinde devam eden şerh ile tebliğ olunduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, haber verme yükümlülüğünün devam ettiği Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşu/kapıcı/yönetici isminin açıklandığı üzere usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, şikayete konu tebligatta bu hususa riayet edilmediği bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece; şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 02.12.2024 T. ve 2023/2371 E., 2024/3256 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/02/2020 T. ve 2019/549 E., 2020/211 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi