"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Beş adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazında bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı itirazı kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
Takip dayanağı senedin düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703. maddesine göre, çift vadeli olarak düzenlenen senetler, bono vasfında sayılamaz.
Öte yandan, icra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Dayanak belge bono niteliğinde olduğu halde, icra müdürü tarafından borçluya genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine mahsus örnek (7) ödeme emri gönderilse dahi zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Yine dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de, takip yoluna bakılmaksızın bu kez senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
Somut olayda, takibe dayanak 23.06.2007 tanzim tarihli 5 adet bonodan, “ödeme günü” kısmında rakamla “09.11.2007” yazılı olan 1 adet bonoda, vade tarihinin senet metninde yazı ile “09 Ekim 2007” yazılı olduğu, bu haliyle bonoda çift vade olduğu anlaşılmakla anılan bono kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Bu durumda, anılan belge bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, 6098 sayılı TBK'nın 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK'nın 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup; söz konusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklandığı üzere takibe dayanak bonolardan “ödeme günü” kısmında rakamla “09.11.2007”, senet metninde ise yazı ile “09 Ekim 2007” vade tarihli belge bakımından on yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek anılan belgeye yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 12.12.2024 tarih ve 2023/3257 E.-2024/3893 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.07.2023 tarih ve 2022/85 E.-2023/450 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.