Logo

12. Hukuk Dairesi2025/663 E. 2025/1399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra satış ihalenin feshi şikayetinde şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İhale konusu taşınmazın tapu kaydında ihale tarihinden önce şikayetçi lehine ihtiyati haciz şerhi mevcut olup, şikayetçinin icra dosya numarasını şikayet dilekçesinde belirtmemiş olması aktif husumet ehliyetini ortadan kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda, ihale konusu 379 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında lehine ihtiyati haciz şerhi olduğunu ileri sürerek şikayet dilekçesindeki nedenlerle ihalenin feshini istediği, İlk Derece Mahkemesince; süresinde satış istenmediğinden ihale tarihi itibariyle ihtiyati haczin düştüğü gerekçesi ile şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince aynı gerekçe ile esastan reddedildiği anlaşılmıştır.

7343 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile değişik İİK'nın 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler." hükmü yer almaktadır. Anılan hükme göre, tapu sicilindeki ilgililer, resmi sicilde kayıtlı olan ilgililerden olup, hukuki yararları olmak kaydı ile ihalenin feshi şikâyetinde bulunabilirler. Ancak tapu sicilindeki ilgililerden tapu sicil kaydında yazılı olan ve tapu sicil kaydının incelenmesi ile görülebilen kişiler anlaşılmalı ve bu kişilerin saptanmasında ihale tarihi esas alınmalıdır.

Somut olayda, ihalenin feshi isteminin konusunu oluşturan taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2022/15724 Esas sayılı dosyasından 23.09.2022 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlendiği, borçluya ödeme emrinin 17.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından yasal sürede satış talep edilmediğinden ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı ve bu hususun mahkemelerin de kabulünde olduğu anlaşılmış ise de; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2022/15726 Esas sayılı dosyasından da şikayetçi (dosya alacağını temlik alan) lehine 23.09.2022 tarihinde tapu kaydına ihtiyati haciz şerhi işlendiği, borçluya ödeme emrinin 21.05.2024 tarihinde tebliğ edildiği, ihale tarihi olan 07.08.2024 tarihi itibariyle ihtiyati haczin ayakta olduğu görülmüştür.

Bu durumda, ihale konusu taşınmazın tapu kaydında ihale tarihinden önce tapuda şikayetçi lehine ihtiyati haciz şerhi mevcut olmakla adı geçenin İİK'nın 134/2. maddesinde öngörülen mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı ilgili sıfatıyla ihalenin feshini istemesi mümkündür.

Her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında, şikayetçinin, şikayet dilekçesinde Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2022/15726 Esas sayılı takip dosyasına değinilmemesi ve delil olarak dayanılmaması nedeniyle, bu dosyadan uygulanan ihtiyati haczin (aktif husumetin), şikayet hakkının belirlenmesinde esas alınamayacağı belirtilmiş ise de; aktif husumet ehliyetinin mahkemece re'sen belirlenmesi gerektiğinden, şikayetçinin şikayet dilekçesinde ihtiyati haciz alacaklısı olduğu icra dosya numarasını bildirmemiş ya da eksik bildirmiş olmasının, mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgili olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinin kabulü gerekir.

O halde, İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken (aktif husumet), şikayet hakkı yokluğu nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Şikayteçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 19.12.2024 tarih 2024/1320 Esas 2024/1301 Karar sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,

Niğde İcra Hukuk Mahkemesi’nin 22.10.2024 tarih 2024/344 Esas 2024/410 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.