Logo

12. Hukuk Dairesi2025/970 E. 2025/3442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen mallar üzerinde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve haczin İİK'nın 97-99. maddelerine uygun olarak yapılmadığı iddiasıyla açılan şikayetin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin haciz mahallindeki ilk duruma göre mahcuzun kimin elinde olduğunu tespit etmekle yetkili olduğu, istihkak davasında ise mülkiyet karinesi ve ispat yükünün sadece tarafların sıfatına göre değil, haciz yeri, adres, borçlu ile bağlantı gibi birçok veriye göre değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda haczin borçlunun ödeme emri tebliğ edilen adresinde yapılmadığı, haciz mahallinde borçlunun bulunmadığı ve borçlu adına evrak da bulunmadığı gözetilerek, haczedilen menkullerin haciz tarihinde 3. kişinin elinde olduğunun kabulü ve şikayetin reddiyle birlikte istihkak iddiasının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Talep alacaklının açtığı, haczin İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet, terditli olarak da istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir.

İlk derece mahkemesince, haczin 3. kişinin adresinde yapıldığı, 3. kişinin hazır bulunduğu, ödeme emrinin bu adreste tebliğ edilmediği, şikayete konu haciz tarihinde evrak bulunmadığı, dosya arasına alınan bilirkişi raporlarında haciz tesis edilen mahcuzların büyük bir kısmının ticari defterlerde kayıtlı olduğu gerekçesiyle şikayetin ve istihkak davasının reddine karar verildiği, kararın alacaklı yanca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; farklı bir icra dosyasından aynı adreste yapılan hacizde, borçlu adına belge bulunduğu, (bir defterde murat 3287 yazılı bir sayfa bulunduğu,) borçlu çevreden sorulduğunda bu adresin gösterildiği, 3. kişinin evvelinde borçlu ile birlikte iş yaptıklarına dair beyanı olduğundan, mahcuzların borçlu ile 3. kişinin elinde birlikteyken haczedildiğinin kabulü ile şikayetin kabulüne, haczin İİK 97. maddesine göre yapılmış sayılmasına, istihkak davasının konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, icra mahkemesi şikayet üzerine haciz mahallindeki ilk duruma göre mahcuzun kimin elinde olduğunu tespiti ile yetinmelidir. İstihkak davalarında ise mülkiyet karinesi ve ispat yükü sadece tarafların dosyada davalı veya davacı olup olmamasına göre değil, haczin yapıldığı yerin takip dosyasındaki adreslerle bağlantısı, haciz sırasında haciz mahallinde bulunan kişiler ve adresin borçluyla irtibatını kuracak bir takım bilgi ve belgelere rastlanması, takibin tarafı ve 3. kişinin ticaret sicilde ve vergi dairesinde kayıtlı adresleri ile ortaklık yapıları (hisse devirleri-tarihleri) gibi bir çok veri birlikte değerlendirilerek ortaya konulmaktadır. Bu sebeple şikayet prosedüründe dar yetki ile inceleme yapacak icra mahkemesinde genel hükümlere göre yargılama yapılan istihkak davasında daha geniş delillerle tartışılacak mülkiyet karinesi ve bunun aksinin ispatı yönünde bağlayıcı nitelikte karar verilemez.

Dava konusu haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı gibi haciz mahallinde borçlu hazır değildir. Haciz mahallinde borçlu adına evrak bulunmamıştır, haciz 3. kişinin ticaret sicil adresinde yapılmıştır. Bu hali ile haciz tarihi itibariyle menkullerin üçüncü kişinin elinde haczedildiğinin kabulü gerekir.

O halde şikayetin reddi ile terditli ileri sürülen istihkak iddiasının reddi davasının esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ :

Davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.04.2025 gününde oy birliği ile karar verildi.