"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Asıl karardaki sonuç cezanın tashihine ilişkin ek karara yönelik
itirazın kabulüne dair karar
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.02.2023 tarihli ve 2022/626 Esas, 2022/721 Karar sayılı ek karar ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, Mahkemenin 28.12.2022 tarihli kararındaki 4 ay 15 gün olan sonuç cezanın 3 ay 22 gün şeklinde tashihine ilişkin ek karara yönelik sanık tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.04.2023 tarihli ve 2023/162 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 07.04.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 25.07.2023 tarihli ve 2023/11356 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/89708 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/89708 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.11.2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında 'Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında 'maddi yanılgı' veya 'yazım hatası' diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukuki yanılgılardır. Hukuki yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir tali muhakeme ile giderilebilir. Yargı kararlarındaki maddi yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir.' şeklindeki ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 tarihli ve 2013/70-2014/57 sayılı kararında 'Suç için ceza tertip edilirken dikkatsizlik sonucu iradi olmaksızın yapılan basit matematik hatalarının aleyhe değiştirmeme zorunluluğu ya da aleyhe düzeltme yasağının kapsamında değildir' biçimindeki açıklamalar karşısında, somut olayda 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-e, ve 62/1. maddeleri uyarınca hükmedilen 5 ay hapis cezasının, 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirilmesi sonucunda 3 ay 22 gün hapis cezası yerine, 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilerek hesap hatası yapıldığı, ancak bu hatanın mahallinde mahkemesince düzeltilebileceği gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun'un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan;
"(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması
istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
2. Hâkim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkânı olmadığı hâlde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan kanun yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna da konu olamaz.
3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi” gerektiği kabul edilmiştir.
4. Bu açıklamalar ışığında inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2022 tarihli ve 2022/626 Esas, 2022/721 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun'un 251 ... maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 02.02.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İnfaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümde hesaplama hatası yapıldığından bahisle Mahkemeden düzeltme yapılmasının talep edilmesi üzerine aynı Mahkemece 13.02.2023 tarihli ek karar ile hükümdeki hesaplama hatasının düzeltilerek tashih kararı verilmiş ise de; anılan ek kararın, hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.
5. Hukuken varlık kazanmayan bir kararın itiraz veya kanun yararına bozma istemine konu edilmesi olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmadığından hukuken geçersiz olan kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.
6. Yukarıda (3) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan ek karara yönelik itirazın kabulüne ilişkin inceleme konusu ek kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
7. Bununla birlikte itiraz edilmeksizin kesinleşen Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.12.2022 tarihli ve 2022/626 Esas, 2022/721 Karar sayılı kararındaki hukuka aykırılığın giderilmesi için kanun yararına bozma talebinde bulunulması mümkün görülmüştür.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.12.2023 tarihinde karar verildi.