Logo

1. Ceza Dairesi2023/7964 E. 2024/2680 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkemenin Yargıtay bozma kararına direnme kararında hüküm fıkrasının eksik olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına direnme kararında, hüküm kısmında verilen kararın ne olduğuna dair bir ifade bulunmaması, 5271 sayılı CMK'nın 230 ve 232. maddelerine aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/513 E., 2023/373 K.

SUÇ : Kasten yaralama

KARAR : Direnme

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.06.2023 tarihli ve 2023/513 Esas, 2023/373 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.04.2023 tarihli ve 2022/10854 Esas, 2023/1533 Karar sayılı bozma kararına karşı verilen direnme kararının; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesine, 7165 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile eklenen, üçüncü fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz yoluna tabi olduğu belirlenmekle;

Mahkemece verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin direnme kararını temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.03.2017 tarihli ve 2016/728 Esas, 2017/177 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.03.2017 tarihli ve 2016/728 Esas, 2017/177 Karar sayılı kararının kesin nitelikte bulunması nedeniyle Adalet Bakanlığının talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istemi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 07.10.2019 tarihli ve 2019/13794 Esas, 2019/17918 Karar sayılı ilâmıyla;

"1) Sanığa yüklenen basit yaralama suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, taraflara soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaşmak isteyip istemediklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, sanık ile müşteki arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulmasının gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,

2) Kabule göre de, sanık hakkında hükmolunan cezanın adlî para cezası olması ve sabıka kaydının da bulunmaması karşısında, 5728 sayılı Kanun’la değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda hükmün gerekçe kısmında herhangi bir değerlendirme yapılmaması,"

Nedenleriyle kanun yararına bozulmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müteâkip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine karar verilmiştir.

3. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.02.2021 tarihli ve 2020/1458 Esas, 2021/209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

4. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi kararının, katılan vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.04.2023 tarihli ve 2022/10854 Esas, 2023/1533 Karar sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.06.2023 tarihli ve 2023/513 Esas, 2023/373 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca direnilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; direnme kararının Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilerek sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğundan beraatine karar verilmemesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Olay günü sanığın çağırması üzerine katılanın Milli Eğitim Bakanlığı'nda bulunan toplantı odasına gittiğinde sanığın üzerine saldırarak katılanı adlî muayene raporunda belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladığı iddiası ile kamu davasının açıldığı belirlenmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen beraat kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 03.04.2023 tarihli ve 2022/10854 Esas, 2023/1533 Karar sayılı bozma ilâmına direnilmesine karar verilmiştir.

2. Sanık savunması, katılanın beyanları, tanıkların anlatımları, katılan ... hakkında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 25.05.2016 tarihli adlî muayene raporu, yazı cevapları, nüfus ve adlî sicil kayıtları, tutanaklar ve diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE

Bozmadan sonra yapılan yargılamada Mahkemece önceki hükümde direnilmesine karar verildiği hâlde başkaca herhangi bir hüküm kurulmamış olduğu belirlenmekle, bozulmakla ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, 5271 sayılı Kanun'un 230 ve 232 nci maddeleri uyarınca verilen kararın ne olduğuna ilişkin hükümde bulunması zorunlu olan “sonuç (hüküm)” kısmının eksik bırakılması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Başkaca yönleri incelenmeksizin gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.06.2023 tarihli ve 2023/513 Esas, 2023/373 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.04.2024 tarihinde karar verildi.