"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/495 E., 2023/190 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükümlerin onanması
Sanık hakkında katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan kurulan doğrudan 2.800 TL adli para cezasına ilişkin hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Sanık hakkında katılan ...'ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/278 Esas, 2021/920 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan ...'ya yönelik kasten yaralama suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.02.2023 tarihli ve 2022/495 Esas, 2023/190 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme ilişkin Cumhuriyet savcısı (aleyhe) ve katılan ...'nın istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; anılan Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile; sanığın katılan ...'ya karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; meşru savunmanın yasal koşullarının oluştuğuna, delillerin hatalı değerlendirildiğine, gerekçeye, beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Katılan ... ve eşi ...'nun tarlası ile sanık ...'nün babası ...'ye ait tarlaların birbirine sınır olduğu, bu iki aile arasında sınır anlaşmazlığının bulunduğu, olay tarihinde tarlalarına çalışmaya gittiklerinde karşılaşan tarafların sınır anlaşmazlığı yüzünden tartışmaya başladıkları, çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle ilk kimin vurduğu belirlenememekle birlikte basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanan sanık ...'ın kürekle ...'nın kafa ve yüz bölgesine vurarak mevcut rapora göre basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ve yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, meşru savunma hükümlerinin kanuni şartlarının bulunmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasının isabetli olduğu anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Sanığın kürekle katılan ...'nın yüz ve kafa bölgesine vurarak yaraladığı olayda, katılan hakkında yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığına dair Sincan Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan raporun olay tarihinden 6 ay sonra alınması gerektiği, raporun 1 ay sonra alındığı ve bu hali ile yüzde sabit iz yönünden hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla, katılan ile birlikte tüm tedavi evraklarının en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilip 5237 sayılı Kanun'un 86 ve 87. maddeleri
kapsamında kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapor ile hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
A. Katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 286/2-d maddesinde belirtildiği üzere ilk defa bölge adliye mahkemesince verilen mahkûmiyet kararlarının; aynı Kanun’un 272/3. maddesinde belirtilen kesin hüküm niteliğindeki kararlardan biriyle sonuçlanmaması hâlinde temyiz edilebilir olduğu, incelemeye konu suçun 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan ...'ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle sanığın temyiz sebepleri "eksik inceleme" yönünden yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.02.2023 tarihli ve 2022/495 Esas, 2023/190 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.12.2024 tarihinde karar verildi.