Logo

1. Ceza Dairesi2023/8410 E. 2023/7570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle geri bırakılan hükmün açıklanması ve kazanılmış hak hükümleri çerçevesinde cezanın ertelenip ertelenmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle geri bırakılan hükmün açıklanması gerekirken, önceki Yargıtay bozma ilamına rağmen kazanılmış hak hükümleri gözetilerek cezanın ertelenmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/530 E., 2023/567 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.04.2008 tarihli ve 2006/220 Esas, 2008/178 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 51 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca erteli 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verilmiştir.

2. Bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, 29.03.2012 tarihli ve 2010/13671 Esas, 2012/4291 Karar sayılı ilâmı ile;

5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkin 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereğince lehe yasa karşılaştırması yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2013 tarihli ve 2012/449 Esas, 2013/245 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediği ihbarı üzerine dosya yeniden ele alınarak Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/989 Esas, 2022/756 Karar sayılı kararı ile kurulan hükmün 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin on birinci fıkrası uyarınca açıklanması suretiyle sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 08.03.2023 tarihli ve 2022/13866 Esas, 2023/894 Karar sayılı ilâmı ile;

Sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararı gereğince, sanığın 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51 ... maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.04.2023 tarihli ve 2023/530 Esas, 2023/567 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle aynı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 ... maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak; 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle infazın 1 yıl 3 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına, cezanın ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğine, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Olay günü sanık ... ile hakkındaki hükümler daha önce kesinleşen arkadaşları sanıklar Sefa ve Erkan'ın birkaç değişik yerde çok miktarda alkol aldıkları, bu halde aralarında tartışıp, taşkınlık yaparak nara da atmak suretiyle çevreye rahatsızlık vermeleri nedeniyle güvenlik güçlerine ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine olay yerine gelen polis memurları mağdurlar ..., ... ve ...'nın şahısları gürültü yapmamaları hususunda ikaz etmeleri üzerine sanık ve arkadaşlarının mağdurlara hitaben; “Sinkaf olun gidin lan, o. çocukları!” diyerek alenen hakaret ettikleri, adlî işlem yapmak için mağdurların sanıkları ekip otosuna bindirmek istemeleri üzerine her üç sanığın da görevli polis memurlarına tekmeler savurarak direndikleri, sanık ...’un, mağdur ...'in kolundan tutarak onu yere düşürdüğü, sanık ...’un altında kalan mağdur ...’in sağ el beşinci parmağında orta (2.) derecede kemik kırığı oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Sanık savunması, mağdurların beyanları, tanık anlatımları, olay tutanağı, adlî muayene raporları, keşif ve bilirkişi raporları, tutanaklar, cevabi yazılar, nüfus ve adlî sicil kayıtları ile diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.

3. Sanığın eylemi neticesinde mağdur ...'in yaralanmasına ilişkin İstanbul Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunca tanzim edilen 12.05.2006 tarihli adlî muayene raporuna göre;

Mağdurun yumuşak doku lezyonlarına ve sağ el beşinci metakarp kırığına neden olan yaralanması nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kemik kırığı hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve bozma gereğinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Mağdurun hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngören, 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, temel cezanın kırığın derecesi de dikkate alınarak 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından ve 5560 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrasının sanık lehine olduğu kabul edilerek bu madde gereğince hüküm kurulurken, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ayrıca artırım yapılamayacağının gözetilmemesi, sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesi suretiyle neticeten erteli 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, mağdurun aşamalardaki istikrarlı anlatımları ile uyumlu adlî rapor içerikleri, tanık anlatımları karşısında eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur." ve yine aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki "Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanığa yüklenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı kemik kırığı meydana gelecek şekilde kasten yaralama suçu bakımından öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin, 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 67 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları uyarınca 22 yıl 6 ay olduğu ve inceleme tarihi itibariyle henüz olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği anlaşılmakla, eleştiri nedenleri dışında sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.04.2023 tarihli ve 2023/530 Esas, 2023/567 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedenleri dışında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.12.2023 tarihinde karar verildi.