Logo

1. Ceza Dairesi2023/8489 E. 2025/981 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen sanıkların, beraat kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla yaptıkları temyiz başvurularının reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda, eylemin suç oluşturmaması veya suç olmaktan çıkarılması gibi derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller dışında, öncelikle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin düşme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2014/335 E., 2023/6 K.

SUÇLAR : Silahlı örgüte yardım etme, silahlı örgüte üye olma, kasten yaralamaya yardım etme, kasten öldürmeye teşebbüs

HÜKÜMLER : Düşme, beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret, kısmi onama

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.01.2023 tarihli ve 2014/335 Esas, 2023/6 Karar sayılı kararının sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

1. Sanıklar ... ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;

Sanıklar ... ve ... müdafiilerine tefhim edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310/1. maddesinde belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra, sanık ...'ın 30.01.2023 tarihinde, sanık ... müdafiinin ise 04.03.2023 tarihinde temyiz isteminde bulunuldukları, hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 305/1. maddesi

gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

2. Sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 223. maddesinin dokuzuncu fıkrasında, 1412 sayılı Kanun'un 253/6 maddesine paralel bir şekilde "Derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemeyeceği" hüküm altına alınmış olup, anılan maddenin gerekçesinde de "fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen hallerde derhal beraat kararı verilebileceği"nin belirtilmesine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.06.2016 tarihli ve 126–207 sayılı kararı başta olmak üzere yerleşmiş uygulamasında "zamanaşımının gerçekleşmesi durumunda derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller hariç öncelikle beraat değil, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi, aksi halde, yani derhal beraat kararı verilmesini gerektiren hallerde ise zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmemesi gerektiği" görüşünün benimsenmesine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.12.2012 tarihli ve 864-1861, 26.06.2012 tarihli ve 978-250 ile 23.01.2007 tarihli ve 254-5 sayılı kararları başta olmak ve Özel Dairelerce de benimsenmiş olan birçok kararında da açıkça vurgulandığı gibi yargılama yapılmasına engel olup, davayı düşüren hallerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi durumunda, yerel mahkeme ya da Yargıtay tarafından resen zamanaşımı kuralı uygulanarak kamu davasının düşmesine karar verilmesinin zorunlu olmasına göre; eylemin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir hal, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesini gerektiren bir durum bulunmadığından zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle mahkemece re'sen ve diğer iddialardan önce davanın düşmesine karar verilmesi zorunluluğuna riayet edilerek, sanık ... hakkında silahlı örgüte yardım etme, sanık ... hakkında silahlı örgüte üye olma ve mağdur ... ...'i kasten yaralamaya yardım etme, sanık ... hakkında mağdur ... ...'i kasten yaralamaya yardım etme suçlarından verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararlarını sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz etmelerinde hukuki yararları bulunmadığından, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.02.2025 tarihinde karar verildi.