"İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/278 E., 2022/171 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karaburun Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2011/19 Esas, 2014/185 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 25.11.2019 tarihli ve 2019/13986 Esas, 2019/21513 Karar sayılı kararıyla özetle; savunma hakkının kısıtlanması, haksız tahrik hükümlerinin asgarî oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, hesap hatası neticesinde fazla ceza tayini nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Karaburun Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2019/278 Esas, 2022/171 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında fazla ve haksız ceza tayin edildiğine, mağdurun şikâyetçi olmadığına ve beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Sanık ile mağdurun aynı iş yerinde çalıştıkları, olay günü birlikte aldıkları alkolün etkisiyle, aralarında ilk haksız eylemin kim tarafından gerçekleştirildiği belirlenemeyen şekilde çıkan kavgada sanığın falçata tabir edilen kesici delici aletle mağduru yüzünde sabit iz olacak şekilde yaraladığı olayda;
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdîre göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek sanığın eylemiyle orantılı şekilde belirlendiği, sanığın üzerine atılı suçun şikâyete tabi olmadığı, mevcut delillerle mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 25.11.2021 tarihli ve 2018/1-571 Esas, 2021/588 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve son cümlesinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle sanığın bozmaya karşı diyeceklerinin esas mahkemece sorulması ve belirtilen maddeler gereğince ek savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, talimatla savunmasının aldırılması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 196. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Mahkemece Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 25.11.2019 tarihli ve 2019/13986 Esas, 2019/21513 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilmesine rağmen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 25.04.2017 tarihli ve 2015/1167 Esas, 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan ve bozma ilâmı okunmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun'un 87/1- son fıkrasının uygulanması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesine aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) ve (3) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle Karaburun Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2019/278 Esas, 2022/171 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istemi savunma hakkının kısıtlanması yönüyle yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.07.2024 tarihinde karar verildi.