"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/27 E., 2019/165 K.SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İTİRAZA KONU KARAR : Onama
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 14.09.2023 tarihli ve 2022/5617 Esas, 2023/5319 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.11.2023 tarihli ve KD-1-2022/52616 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308/1. maddesinde belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu; sanıklar ... ve ...'nin maktule yönelik kasten öldürme eyleminde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 39. maddesi kapsamında yardım eden olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinden bahisle onama ilâmının kaldırılmasına ve sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin bozulması talebine ilişkindir.
II. GEREKÇE
Maktulün önceye dayalı husumet nedeniyle inceleme dışı sanık ...’ı 31.12.2010 tarihinde bıçakla yaraladığı, ...'ın hastaneye kaldırıldığı ve tedavi sonucunda taburcu edildiği, yaralanan ...'ın dayısı olan sanık ...’in bu olayın üzerinde yarattığı haksız tahrikin etkisi ile olay günü yanına diğer sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...’u alarak, yaya halde maktulü aramaya çıktıkları, sanıkların, tanıklar S.K. ve Ö.F.Y’ye maktulü sordukları, olumsuz yanıt alınca ısrarlı şekilde aramaya devam ettikleri, tanıkların bulundukları yer civarındaki olay yeri olan Beyoğlu Halepli Bekir Sokak üzerinde tanık O.N'nin sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde olan maktul ile karşılaştıkları, maktulün içerisinde bulunduğu aracın durduğu ve maktulün de araçtan indiği, tanık O.N'nin 26.02.2019 tarihli beyanında da belirttiği üzere sanıkların ellerindeki tabancalarla maktule yöneldikleri, sanıkların ellerindeki tabancaları tanık O.N'ye doğrulttukları, sanıklardan birinin ateş ettiği, maktulün vücuduna 9 adet mermi isabet etmesi neticesinde ateşli silah yaralanmasına bağlı kalça ve ekstremite kırıklarıyla birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasında gelişen iç ve dış kanama sonucu vefat ettiği, sanıklar Mehmet, ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ...’un olay yerinden kaçtıkları olayda; sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun birlikte ısrarlı şekilde maktulü aradıkları ve sanıklardan birinin maktule ateş ettiği sırada diğer sanıkların da yanında bulunup üzerlerinde bulunan tabancaları çıkarıp tanık O.N'ye doğrultukları bu haliyle sanıkların olayın başlangıcından sonuçlanmasına kadar ki süreçte fikir ve eylem birliği içersinde hareket ettikleri, maktulün öldürülmesi eylemi üzerine ortak hakimiyet kurdukları anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ Üye ... ve Üye ...'ın sanık ... hakkındaki itirazın kabulü gerektiği şeklindeki karşı oyları ve oy çokluğuyla REDDİNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarıncaYargıtay 1. Ceza Dairesinin, 14.09.2023 tarihli ve 2022/5617 Esas, 2023/5319 Karar sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.06.2024 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
Maktul ...'ın daha önce yaşanan bir kavgada sanıklardan ...'in yeğeni dava dışı ...'ı darp etmesinden kaynaklanan husumetin etkisi altında sanık ...'in yanına topladığı sanık ... ve suça sürüklenen Çocuk ... tarafından fikir ve irade birliği altında 5237 sayılı Kanun'un 37/1. maddesi kapsamında fail sıfatıyla öldürüldüğü olayda itiraza konu sanıklardan ... Ali'nin sanık ...'in organizasyonu dahilinde diğerleri ile birlikte maktulü bulunabileceği veya gidebileceği yerlerde araştırıp bulunmasına yardımcı olmak ve suçun icrası sırasında faillerin yanında bulunmaktan ibaret eylemlerinin suça yardım boyutunda kaldığı, sanığın bu kapsamda suçun icrasına yardımı aşan ve faillik düzeyine ulaşan aktif bir katılımının bulunduğuna dair somut ve inandırıcı kanır bulunmadığı kanısında olduğumuzdan sanık ...'nin olaydaki konumunu fail olarak değerlendiren Dairemiz onama kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının bu sanıkla sınırlı olarak kabulü gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşüncesine katılmıyotuz.