Logo

1. Ceza Dairesi2023/8887 E. 2024/1121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yaptığı temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, sanığa verilen cezanın yasal dayanağının yanlış uygulanması, ek savunma hakkı verilmemesi ve hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilmeden değerlendirilmesi nedeniyle hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık ...'nın mağdur ...'e yönelik eylemi nedeniyle verilen bir beraat kararının bulunmadığı, sanık hakkında mağdur ...'a yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmü yönünden ise mağdur sanık ...'in bu suçun zarar göreni olmadığı ve mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla mağdur sanığın bu suça yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Katılan sanık ...'in mağdur ...'e yönelik basit yaralama ve hakaret suçlarından verilen düşme kararları yönünden mağdur sanık ...'in 16.09.2015 tarihli duruşmada sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan ettiği, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükümlerin re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, mağdur sanık ...'in bu suçlara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... Esas No

maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun'un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.11.2015 tarihli ve 2015/405 Esas, 2015/741 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve son cümlesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz istemi; eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, meşru savunma ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1.Sanık ve katılanın komşu oldukları olay tarihi öncesinde taraflar arasında husumet bulunduğu, olay günü katılanın yeğeni ve çocuğunun sokakta oynadıkları sırada sanık ...'in oğlu ...'a ait araca taş atmaları sebebiyle sanık ...'in dışarı çıkarak katılanın ailesini uyardığı , katılan ve yeğeni ...'in de dışarı çıkması üzerine taraflar arasında kim tarafından başlatıldığı tespit edilemeyen kavga çıktığı, kavga sırasında sanığın elinde bıçak ile katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek, yaşamını tehlikeye sokmayacak ve yüzde sabit iz oluşturacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tutanakların dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

1.İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, meşru savunma şartlarının somut olayda oluşmadığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eksik inceleme bulunmadığı, ilk haksız hareketin kim tarafından başlatıldığı dosya kapsamından tespit edilemediğinden haksız tahrik nedeniyle belirlenen indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03.11.2015 tarihli raporuna göre katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, yüzde sabit iz oluşturduğu bildirilmişse de Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, yüzde sabit ize neden olan yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği göz önünde tutulmaksızın sanığa verilen temel cezanın 5237 sayılı

Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tayin olunması gerekirken aynı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasının esas alınması hukuka aykırı bulunmuştur.

3.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarihli 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararı uyarınca sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesi birinci fıkrası son cümlesi bulunmadığı halde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 226 ncı maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

4.5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinden hüküm bu yönle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

1.Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik hakaret suçundan ve katılan sanık ...'in mağdur ...'e yönelik basit yaralama ve hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden, 5271 sayılı Kanun'un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davalarına katılan sıfatı bulunmayan mağdur ...'in bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği oy birliğiyle REDDİNE,

2.Sanık ... hakkında katılan ...'e karşı kasten yaralama suçu yönünden;

Gerekçe bölümünde (2), (3), (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle ... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.11.2015 tarihli ve 2015/405 Esas, 2015/741 Karar sayılı kararına yönelik sanık ...'in temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, temel cezanın belirlenmesi, ek savunma hakkı, hak yoksunlukları yönlerinden 1412 sayılı Kanun’un 321 ... maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.02.2024 tarihinde karar verildi.