"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/3720 E., 2023/207 K.
SUÇ : Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22.03.2017 tarihli ve 2017/564 Esas, 2017/518 Karar sayılı kararının Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17.10.2018 tarihli ve 2018/2448 Esas, 2018/4240 Karar sayılı ilamı suç vasfı yönünden bozulmasına karar verildiği Bölge Adliye Mahkemesinin direnmesi
üzerine dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.06.2022 tarihli ve 2022/1-94 Esas, 2022/486 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bozma ilamı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.01.2023 tarihli ve 2022/3720 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule karşı kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan, TCK'nın 87/4-2. cümle, 53. maddelerine göre 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan kurum vekilinin temyiz istemi suç vasfına,
B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri, sübuta, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, suç vasfına, ceza miktarının fazlalığına, takdiri indirime ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Sanık ... ile eşi Akın'ın evli ve 3 tane müşterek çocukları olduğu, aralarında Akın'ın ailevi yükümlülüklerini ihmal etmesi nedeniyle uyuşmazlık bulunduğu, ailenin bakım ve ihtiyaçlarını komşular tarafından karşılandığı gibi Akın'ın müşterek ikamete uğramadığı, sanığın bu dönem zarfında, sanığın maktulü altına tuvaletini yapması nedeniyle dövmeye başladığı, maktulün almış olduğu darbeler neticesi kendisinden geçmesi üzerine sanığın maktulü kucağına alarak kapı önünde yardım istediği, olay yerine gelen acil servis tarafından maktulün hastaneye kaldırıldığı fakat yapılan müdahalelere rağmen maktulün göğüse künt travma ile meydana gelmesi mümkün myokard rüptürüne bağlı kalp tamponadı sonucu hayatını kaybettiği anlaşılan olayda; hedef alınan vücut bölgesi, darbenin sayısı ve engel bir durum bulunmamasına rağmen sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi dikkate alındığında, eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24.01.2023 tarihli ve 2022/3720 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararında katılan kurum vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak
yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Nazilli(Kapatılan) 2.Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.05.2024 tarihinde karar verildi.