"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2020 E., 2023/1251 K.
MAKTUL : ...
KATILANLAR :..., ..., ..., ..., ..., ...
MAĞDURLAR :..., ..., ..., ...
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.05.2022 tarihli ve 2021/348 Esas, 2022/185 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81/1, 62, 63, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.
2.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 07.06.2023 tarihli ve 2022/2020 Esas, 2023/1251 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri; eksik incelemeye, delillerin hatalı değerledirildiğine, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, haksız tahrike, fazla ceza tayinine, beraat hükmü verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Sanık ... ... ile ...'ın evli iken ...'ın başka bir kişi ile mesajlaşmakta olduğunun sanık tarafından anlaşılması yüzünden boşandıkları, tarafların ortak çocuklarından tanıklar ... ve ...'nın sanık tarafından tekstil atölyesinde çalıştırması üzerine kızların ihbarda bulunması nedeniyle sanık hakkında adli tahkikat başlatılırken çocukların da yurda yerleştirildikleri, çocukların ancak anneye verilebileceğinin yurt görevlilerinden öğrenen sanığın maktule ortak yaşamayı teklif etmesi ile yeniden aynı evde yaşamaya başladıkları, karı-koca hayatı yaşayıp yaşamadıkları her ne kadar tespit olunamamış ise de, gerek maktulün gerekse sanığın üçüncü şahıslarla gönül ilişkisi kurdukları, 10.03.2014 tarihinde maktulün ortadan kaybolması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında; sanığın olay günü evden çıktıktan sonra tanık ...'den olan 300-TL alacağını, onun babasından almak için ...köyüne gittiğini, ancak köye varmadan önce, ...in babasının, kendi basası ile İstanbul'da olduğunu hatırlayarak köye girmekten vazgeçtiğine yönelik savunmasının hayatın olağan akışına hiç bir şekilde uymaması, zira; para istemek için gittiği kişinin aslında kendi babası ile birlikte İstanbul'da olduğunu hatırlamaması ve köye varmak üzere iken bunu hatırlayıp, köye girmekten vazgeçmesi ve en azından para istemek için köye gitmeden önce dahi her durumda o kişinin köyde olduğuna dair teyit alması gerekmesi karşısında, bu yönü ile beyanının makul ve kabul edilebilir olmaması, 29.04.2014 tarihinde sanığın; katılan ...'a mesaj göndermek suretiyle, ...
Esas No : 2023/8973
tarafından ablasına hitaben yazılmış gibi "... cucuklarım sana emanet ben gidiyurum suan Surye sinrindayız daha fazla ...yle yaşayamazdim çünkü yaptığım hata ...nin yüzüne bakamiyurdum yeni bir hayat ya ülürüm ya yasarim eve dönemem" şeklinde mesaj atması, ...'ın çantasını, çantasının içerisinde ki nüfus cüzdanı ve parasını ve fabrikada çalıştığı günlere dair paraya çevrilebilen puantaj fişlerini dahi almamış olmasının ve yine dışarıda giyindiği ayakkabısının bile evde olmasının; ...'un o gün evden kendi rızasıyla ayrıldığı sonucunu çıkarmanın imkansız kılması, evinden tamamen ayrılacak olan bir kimsenin günlük rutin ev işlerini yapmaya başlaması, akşam çocuklar için yemek yapması, sanığın da beyanında belirttiği gibi evi temizlemeye başlaması ve bu konuda kendisinden yardım istemesi, ablası ...'ı çay içmeye davet etmesi ve pasta yapmak için sanıktan para alıp markete gitmesinin kendisinden beklenebilecek davranışlar olmamasının ...'un sağ ve sadece kayıp olduğunu düşünmenin olağan yaşam deneyimi ile izah edilemeyeceği, 10.03.2014 tarihinde itibaren kayıp olduğundan bahisle soruşturma başlanan ...'tan aradan geçen bu kadar uzun zamana rağmen hiç bir yakınının haber alamaması, ...'un evinden kendi rızasıyla ayrılması h...nde evinden gideceği yere kadar ve aradan geçen 8 yıllık zaman dilimi içerisinde herhangi bir seyahat aracı kullanması gerekeceği, en azından bir sağlık kuruluşunda kaydının olmamasının, yine herhangi bir otel kaydının olmamasının, 8 yıl içerisinde hiç bir Emniyet veya Jandarma uygulama noktasına denk gelmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması karşısında tüm dosya kapsamındaki mevcut delillere göre ...'un hayatta olmadığı ve sanık tarafından öldürüldüğünün anlaşıldığı olayda;
2. İleri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, maktulden sanığa yönelen yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı, eksik inceleme mevcut olmadığı, eyleme uyan suç vasfı ile yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 07.06.2023 tarihli ve 2022/2020 Esas, 2023/1251 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.07.2024 tarihinde karar verildi.