Logo

1. Ceza Dairesi2023/9097 E. 2024/3392 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda tereddüt oluşması üzerine, hükmü veren mahkemenin mi yoksa infaz hakimliğinin mi karar vermesi gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98/1-a maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünü etkileyen TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanması konusundaki tereddüdün, hükmün yorumunda duraksama olarak kabul edilmesi ve bu nedenle hükmü veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, itiraz merciinin reddine ilişkin karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/361 değişik iş

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve örgüt üyesi olmak suçlarından İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli ve 2016/78 değişik iş sayılı içtima kararı ile 33 yıl 5 ay 20 gün hapis cezasına hükümlü ...'nın, iş bu cezasının infazı sırasında, hükümlü hakkında tayin olunan hapis cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107/4 üncü maddesinde düzenlenen infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağı husunda infazda tereddüt nedeniyle talepte bulunulması üzerine, hapis cezalarının 5275 sayılı Kanun'un 107/4 üncü maddesi gereğince 1/3 indirim oranı üzerinden infaz edilmesine ilişkin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2023 tarihli ve 2008/3 Esas, 2011/6 Karar sayılı ek kararını müteakip, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısına istinaden, hükümlü hakkındaki hapis cezalarının 5275 sayılı Kanun'un 107/4 üncü maddesi gereğince infaz edilip edilmeyeceği hususunun infaza yönelik olup talep konusu hakkında İnfaz Hakimliğince karar verilmesi gerektiğinden bahisle 17.03.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına dair İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2008/3 Esas, 2011/6 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.05.2023 tarihli ve 2023/361 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 09.10.2023 tarihli ve 94660652-105-34-15031-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.11.2023 tarihli ve 2023/108625 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.11.2023 tarihli ve 2023/108625 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 41 inci maddesiyle değişik 98 inci maddesinin, ''a) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama olursa veya sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün Türk Ceza Kanunu'nun 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirse, hükmü veren mahkemeden, b) Çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa ya da cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülürse, infaz hâkimliğinden, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için karar istenir'' şeklinde düzenlendiği, anılan değişikliğin madde gerekçesinde ise "...mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama olması, başka bir ifadeyle hükmü etkileyen hususlar bulunması halinde hükmü veren mahkemeden karar istenmesi gerekmektedir. Örneğin, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin duraksamayı gidermek amacıyla kararı veren mahkemeden bir karar verilmesi istenecektir..." şeklindeki düzenleme nazara alındığında,

Somut olayda, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK. 250. maddesi ile görevli) 2008/4 Esas, 2011/180 Karar sayılı kararı ile sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220/7 nci maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 220/2 nci maddesi uyarınca örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan mahkûmiyet hükmü verildiği ancak anılan mahkûmiyet hükmüne ilişkin kesinleştirme işlemi yapılması esnasında mahkemesince kesinleşme şerhinde suçun suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak şeklinde gösterildiği, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 01.09.2022 tarihli ve 2022/7-9994 ilamat sayılı yazısı ile adı geçen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58/9 uncu maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hakkında karar talebinde bulunulduğu,

Sanık ... hakkında infaza konu nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve örgüt üyesi olmak suçlarından İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince (Cmk 250. maddesi ile görevli) verilen 2008/4 Esas, 2011/180 Karar sayılı kararın yapılan incelemesinde, sanık Mehmet Selahattin Merih'in örgüt kurucusu ve yöneticisi olmak suçundan 5237 sayılı Kanun'un 220/1 inci maddesi gereğince mahkûmiyetine karar verildiği (6 nolu hüküm), sanık ...'nın ise anılan Kanun'un 220/7 nci maddesi delaletiyle 220/2 nci maddesi kapsamında örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan mahkûmiyetine karar verildiği (7 nolu hüküm),

Sanık ... hakkında nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarına ilişkin kurulan mahkûmiyet hükümlerinde ise (19/a-b, 20/a-b, 22/a-b nolu hükümler) örgüt yöneticisi kabul edilen sanık Mehmet Selahattin Merih ve başkaca inceleme dışı sanıklar hakkında ortak olacak şekilde mahkûmiyet hükümleri kurularak "Sanıkların atılı eylemi örgüt faaliyeti kapsamında işledikleri anlaşılmakla haklarında 5237 sayılı TCK 58/7-8-9 m.’lerinin uygulanmasıyla cezanın

mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına ve cezanın infazından sonra DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANMASINA, " şeklindeki hükmün hakkında karar verilen tüm sanıklar için uygulandığı hususu açıkça anlaşılmakla beraber, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarına ilişkin oluşturulan mahkûmiyet hükümlerine dair sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58/9 uncu maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun 5275 sayılı Kanun'un 98/1-a maddesi uyarınca mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama olarak kabul edilmesi gerektiğinden, görevli mahkemenin hükmü veren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından mahkûmiyetine ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58/9 uncu maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58/9 uncu maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği yönünde tereddüt oluştuğundan bahisle Cumhuriyet savcılığınca yapılan talebin, hükmü etkileyen bir husus olması nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 41 inci maddesiyle değişik 98 inci maddesinin (a) bendi gereğince mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama olarak kabul edilerek hükmü veren mahkemece değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a ayıkırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.05.2023 tarihli ve 2023/361 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2024 tarihinde karar verildi.