"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli ve 2018/290 Esas, 2019/124 Karar sayılı kararı ile 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'nun, ... bu cezasının infazı sırasında, örgütten ayrıldığına yönelik samimiyetinin tasdikini talep etmesi üzerine, terör örgütünden ayrıldığı konusunda talebinin samimi görülmediği ve halen aktif örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle, terör örgütünden ayrılması konusundaki samimiyetinin tespiti için 6 ay süreyle denemeye tabi tutulmasına dair ... 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 02.12.2022 tarihli ve 2022/9733 sayılı kararına kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan idare ve gözlem kurulu kararının kaldırılmasına ilişkin ... İnfaz Hakimliğinin 27.12.2022 tarihli ve 2022/8618 Esas, 2022/8666 Karar sayılı kararına yönelik yapılan itirazın reddine dair mercii ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2023 tarihli ve 2022/2310 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 30.10.2023 tarihli ve 94660652-105-03-3140-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve 2023/116682 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve 2023/116682 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin gruplandırılması” başlıklı 24 üncü maddesinde yer alan, “ (1) Hükümlüler; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, d) Terör suçluları, e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin hükümlülerin gruplandırılması başlıklı 19 uncu maddesinde yer alan ''Hükümlüler, bulundukları veya gönderildikleri ceza infaz kurumlarında; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Zihinsel ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, ç) Terör suçluları, d) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, e) Gözlem sürecinin devamına karar verilenler, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 24 üncü maddesinde yer alan, ''..19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen suçlular ayrıca; a) Örgüt lideri olanlar, b) Aktif örgüt üyesi olanlar, c) Örgütten ayrılanlar, ç) Tarafsız olanlar şeklinde gruplandırmaya tâbi tutulurlar..'' şeklindeki,
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 109 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, "Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, "Birinci fıkra gereğince yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirmeye yönelik psiko-sosyal ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır." şeklindeki,
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,
Somut olayda, hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, hükümlünün terör örgütüyle ilgili herhangi bir bilgi ve belge aktarımının olmadığı ve terör örgütü ile bağının olmadığına dair dilekçeyi kesinleşmiş hapis cezasının ceza infaz kurumuna ilk geldiği 10.06.2022 tarihinde değil 26.09.2022 tarihinde verdiği göz önüne alındığında hükümlünün talebinin açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme ve denetimli serbestlikten faydalanabilmek için yapıldığının değerlendirildiği ve terör örgütünden ayrıldığı konusunda talebinin samimi görülmediğinden bahisle hakkında yeterli kanaat elde edilememesi üzerine, örgütten ayrıldığına ilişkin samimiyetinin tasdikinin reddine ve hükümlünün 6 ay süreyle gözlemlendikten sonra yeniden değerlendirilmesine dair karar verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece, telefon birimi raporu, mektup okuma birimi raporu ve ziyaret kabul birimi raporunun birlikte değerlendirilmesine dayanılarak verildiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin “Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının (ç) bendi;
(1) Hükümlülerden;
a) (Değişik:RG-22.8.2015-29453) Toplam (Değişik ibare:RG-22.2.2017-29987) cezaları on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise onda birini kurumlarda infaz edip, iyi hâlli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar,
b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,
c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,
açık kurumlara ayrılabilir.
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,
şartı aranır.
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. Hükümlülerin gruplandırılarak cezaevinde barındırılmalarında, cezaevi idaresinin takdir hakkına sahip olduğu, terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi beyan ve eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimler sonucu hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatinde oluşması gerekmektedir.
4. İdare ve gözlem kurulu hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunduğu süre içerisinde yapılan gözlemleri, cezaevi idaresi yetkili birimleri tarafından düzenlenen raporları, tutulan tutanak ve infaz dosyasında bulunan bilgileri değerlendirmek suretiyle hükümlünün durumunu değerlendirmesi, değerlendirme sonucu oluşan olumlu ya da olumsuz kanaatinin denetime imkan verecek şekilde gerekçelendirmesi gerekmektedir.
5. Somut olayda, İdare ve Gözlem Kurulunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, şartla tahliye tarihi 03.01.2027 olan ve talep tarihi itibariyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanması yasal mevzuat gereği mümkün olmayan hükümlünün “terör örgütüyle ilgili herhangi bir bilgi ve belge aktarımının olmadığı ve terör örgütü ile bağının olmadığına dair dilekçeyi kesinleşmiş hapis cezasının ceza infaz kurumuna ilk geldiği 10.06.2022 tarihinde değil 26.09.2022 tarihinde verdiği gözönüne alındığında, hükümlünün bu talebinin açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme ve denetimli serbestlikten faydalanabilmek için yapıldığının değerlendirildiği ve terör örgütünden ayrıldığı konusunda talebinin samimi görülmediğinden halen aktif örgüt üyesi olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesinde ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir, ....adı geçenin terör örgütünden ayrıldığını ispat etme yükümlülüğü kendisine aittir” şeklindeki gerekçeyle samimiyetinin tasdikine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek hükümlünün şikayetinin kabulü ile İdare ve Gözlem Kurulunun 02.12.2022 tarihli ve 2022/9733 sayılı kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, örgüt üyeliği ve yöneticiliği suçundan kesinleşen mahkumiyet hükmü bulunmadığından bahisle İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz mercince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.01.2023 tarihli ve 2022/2310 değişik ... sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.03.2024 tarihinde karar verildi.