Logo

1. Ceza Dairesi2024/1083 E. 2025/2563 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terör suçundan hükümlü olan kişinin denetimli serbestlik talebinin reddine ilişkin infaz hakimliği kararına yapılan itirazın kabulü üzerine verilen kararın, kanun yararına bozma istemiyle infaz hakimliği kararının onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İdare ve gözlem kurulunun, terör suçundan hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma talebiyle ilgili karar almaya yetkili olmadığı ve bu yetkinin 5275 sayılı Kanun'un 89. maddesinin 3. fıkrası uyarınca farklı bir kurul yapısına ait olduğu gözetilerek, itirazın kabulüne dair verilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/2571 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın kabulüne

KANUN YARARINA BOZMAYOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.05.2018 tarihli ve 2018/23 Esas, 2018/330 Karar sayılı kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'un, denetimli serbestlikten yararlanma talebinin, hükümlünün terör örgütünden ayrıldığı konusundaki talebinin samimi olmadığından bahisle reddine ilişkin Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 17.08.2021 tarihli ve 2021/4769 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine dair Afyonkarahisar İnfaz Hâkimliğinin 02.09.2021 tarihli ve 2021/4777 Esas, 2021/4438 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.01.2022 tarihli ve 2021/2571 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.12.2023 tarihli ve 94660652-105-03-5642-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.01.2024 tarihli ve 2024/2328 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.01.2024 tarihli ve 2024/2328 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre,

1- Şikâyet merciince, hükümlünün son karar öncesinde iki kez denetime tabi tutulduğu, örgütle bağının devam ettiğine dair hükümlünün beyanının aksine somut, kesin bilgi ve belge elde edilemediği cihetle, itirazın kabulüne karar verilmiş ise de; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin gruplandırılması” başlıklı 24. maddesinde yer alan, “ (1) Hükümlüler; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, d) Terör suçluları, e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,

Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin hükümlülerin gruplandırılması başlıklı 19. maddesinde yer alan, ''Hükümlüler, bulundukları veya gönderildikleri ceza infaz kurumlarında; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Zihinsel ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, ç) Terör suçluları, d) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, e) Gözlem sürecinin devamına karar verilenler, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,

Anılan Yönetmeliğin 24. maddesinde yer alan, ''..19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen suçlular ayrıca; a) Örgüt lideri olanlar, b) Aktif örgüt üyesi olanlar, c) Örgütten ayrılanlar, ç) Tarafsız olanlar şeklinde gruplandırmaya tâbi tutulurlar..'' şeklindeki,

Adı geçen Yönetmeliğin 36. maddesinde yer alan ''Hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infaz edilmesine ve ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmelerine ilişkin talebi üzerine, ilgili talebin mevzuatta belirtilen süre ve kaldırılmamış disiplin cezasının bulunmaması gibi şartları taşıyıp taşımadığı idare tarafından araştırılır, gerekli şartları taşımayan talep reddedilerek hükümlüye tebliğ edilir. Talebin bulunması, süre şartını sağlaması ve kaldırılmamış disiplin cezası bulunmaması gibi mevzuatta belirtilen şekil şartlarını taşıyan dosyalar; idare ve gözlem kurulu sekretaryası tarafından işleme alınarak ilgili hakkında gözlem ve değerlendirme dosyası hazırlanır. Dosyanın 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenerek müteakip işlemlerin ikmali sağlanır...'' şeklindeki,

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,

Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,

Somut olayda, hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, idare tarafından hükümlü hakkında yapılacak işlemler boyunca ise, hükümlü hakkında bahsedilen kanaate ulaşılması bakımından hükümlünün bağımsız koğuşa alınarak değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmediği gibi, ceza infaz kurumlarına böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği, nitekim; silahlı terör örgütüne üye olduğu mahkeme kararı ile tespit edilerek cezalandırılan hükümlünün, 17.11.2020 tarihli dilekçesi ile söz konusu örgüt ile bağının kalmadığını beyan ederek tarafsız koğuşa geçme talebinde bulunduğunun belirtildiği, bunun üzerine hükümlünün mevcut durumunun, ilk olarak adı geçen Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulunun 25.11.2020 tarihli ve 2020/6461 sayılı kararı ile gözlemlenerek değerlendirilmesine karar verildiği, belirtilen süre boyunca hükümlünün Kurum görevlileri ile görüştüğü ve gözlemlendiği, ancak hükümlünün kurumda kaldığı müddetçe telefon görüşmeleri ve mektupları incelendiğinde terör örgütünden ayrıldığına dair somut her hangi bir veriye rastlanmadığından bahisle hakkında yeterli kanaat elde edilememesi üzerine de örgütten ayrıldığına ilişkin samimiyetinin tasdikinin reddine ve hükümlünün denemeye tabi tutulmasına dair karar verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece yapılan görüşmelere ve gözleme dayanılarak verildiği gibi, örgüt ile bağının ve mensubiyetinin bulunmadığını beyan eden hükümlünün söz konusu örgüte dair herhangi bir bilgi paylaşımında da bulunmadığı anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,

2- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi" başlıklı 89. maddesinde yer alan, "(3) Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında; toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık etmesi ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılması gerektiği,

Şikâyete konu olup iptaline karar verilen Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 17.08.2021 tarihli ve 2021/4769 sayılı kararını veren kurulun, terör suçundan hükümlü olup şartla tahliye tarihi 10.06.2022 olarak belirlenen hükümlünün terör örgütünden ayrılıp ayrılmadığı konusunda verdiği karar yanında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma talebine ilişkin vereceği karar için kurula Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık etmesi ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılması gerektiği anlaşılmakla, usulüne uygun olarak toplanmayan kurulun hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanma talebi ile ilgili de karar vermeye yetkisinin bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 36 ncı maddesinde yer alan, '' Hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infaz edilmesine ve ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmelerine ilişkin talebi üzerine, ilgili talebin mevzuatta belirtilen süre ve kaldırılmamış disiplin cezasının bulunmaması gibi şartları taşıyıp taşımadığı idare tarafından araştırılır, gerekli şartları taşımayan talep reddedilerek hükümlüye tebliğ edilir. Talebin bulunması, süre şartını sağlaması ve kaldırılmamış disiplin cezası bulunmaması gibi mevzuatta belirtilen şekil şartlarını taşıyan dosyalar; idare ve gözlem kurulu sekretaryası tarafından işleme alınarak ilgili hakkında gözlem ve değerlendirme dosyası hazırlanır. Dosyanın 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenerek müteakip işlemlerin ikmali sağlanır...''

3. 5275 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası birlikte değerlendirildiğinde; toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık etmesi ayrıca, idare ve gözlem kuruluna

Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılması gerekmektedir.

4. Somut olayda; Kurum Müdürü başkanlığında toplanan İdare ve Gözlem Kurulunun, şikayete konu olup iptaline karar verilen 17.08.2021 tarihli ve 2021/4769 sayılı kararı ile hükümlünün terör örgütünden ayrıldığı yönündeki beyanının samimi olmadığı, halen aktif terör örgütü üyesi olduğu tespiti yapıldıktan sonra hükümlünün “Açık Ceza İnfaz Kurumuna ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne nakil talebinin reddine” dair karar verildiği anlaşılmıştır.

5. 5275 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 14 ncü maddesinin ikinci fıkrası, 36 ncı maddesi, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, şikayete konu olup iptaline karar verilen 17.08.2021 tarihli ve 2021/4769 sayılı kararı alan idare ve gözlem kurulunun, terör suçundan hükümlü olup şartla tahliye tarihi 10.06.2022 olarak belirlenen hükümlünün terör örgütünden ayrılıp ayrılmadığı konusunda aldığı karar yanında, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma talebi ile ilgili de karar almaya yetkili olmadığı anlaşılmakla, itirazın bu sebeple kabulü yerine yazılı şekilde kabulüne dair verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.01.2022 tarihli ve 2021/2571 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2025 tarihinde karar verildi.