Logo

1. Ceza Dairesi2024/1349 E. 2024/8669 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine dair kararın temyizi üzerine, temel cezanın miktarı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Temel cezanın sanığın eylemiyle orantılı olmaması ve katılanın olaylardaki ilk haksız hareketi gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/837 E., 2023/2627 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Her ne kadar katılan vekili tarafından temyiz dışı sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar da temyiz edilmiş ise de sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının aynı Kanun’un 231/12. maddesi gereği karar tarihi itibariyle itiraz yoluna tabi olduğu ve temyizinin mümkün bulunmadığı, itirazın itiraz merciince incelenerek reddine karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin bu hükme ilişkin temyiz istemi inceleme dışı bırakılmıştır.

Sanık ... hakkında katılana karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.01.2023 tarihli ve 2021/747 Esas, 2023/9 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 5 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin, 16.10.2023 tarihli ve 2023/837 Esas, 2023/2627 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında eksik ceza tayin edildiğine, suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olarak belirlenmesi gerektiğine,

2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin ve sanık hakkında haksız tahrik ile diğer lehe hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna,

İlişkindir.

III. GEREKÇE

Temyiz dışı sanık ... ile sanığın arkadaş oldukları, katılanın çocuklarının ... ve ailesi tarafından rahatsız edilmesi nedeniyle katılan ile sanık ... arasında adli merciilere de yansıyan husumet bulunduğu, olay günü katılanın yanında çocukları da varken sanık ile karşılaştıkları, sanığın katılanın küçük oğluna göz kırpması nedeniyle katılanın öfkelendiği ve "benim çocuğuma neden göz kırpıyorsun" diyerek eline aldığı kaldırım taşı ile sanığı kovaladığı ve sonrasında da peşini bıraktığı, sanığın da bu durumu arkadaşı olan ...'a telefonla haber verdiği, ...'ın sanığın yanına geldiği ve yanlarında iki arkadaşları ile birlikte börekçiye gittikleri, bir masada oturdukları sırada tesadüfen katılanın da bu iş yerine geldiği, ...'ın konuşmak için katılanın yanına gidip dışarı çağırdığı, ancak katılanın "benim sizinle konuşacak bir şeyim yok" diyerek ...'ı iteklediği ve eliyle vurduğu, ...'ın da katılana eliyle vurmak suretiyle karşılık verdiği, akabinde sanığın da yanlarına gelip kavgaya dahil olduğu, karşılıklı birbirlerini darp ettikleri, sanığın üzerinde taşıdığı ve olaydan sonra teslim ettiği 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz olmayan bıçağı çıkartıp katılanı sırt bölgesinden yaraladığı ve sokağa doğru kaçmaya başladığı, katılanın da sanığın peşinden gittiği, sanığın katılanın kendisini kovaladığını görmesi üzerine sokak ortasında arkasına dönüp sol alt karnından katılanı tekrar bıçakladığı ve yere düşürdüğü, akabinde de eylemine devam etmeyerek olay yerinden kaçtığı, katılana isabet eden üç bıçak darbesinden batına nafiz olanın yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu anlaşılan olayda;

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin

sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, katılanın yaralanmasının niteliği ve sanığın eylemine kendi iradesi ile son vermesi dikkate alındığında eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu olarak belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek teşdiden belirlendiği, sanık lehine takdiri indirim hükümlerinin uygulandığı, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla sanık hakkında başkaca uygulanabilecek lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Dosya içeriğine göre; 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca temel cezaya hükmedilirken, aynı Kanun'un 61. maddesindeki ölçütler ve 3.maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gözetilerek makul oranda ceza belirlenmesi gerekirken, sanığın eylemi ile orantılı olmayan şekilde temel cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

3. İlk haksız eylemin katılan tarafından ilk olayda kaldırım taşı ile sanığın kovalanması, yaralamaya teşebbüs edilmesi, börekçide gerçekleşen ikinci olayda ise sanığın arkadaşı olan ...'ın iteklenmesi ve tokat atılması suretiyle gerçekleştirildiği, ayrıca katılanın kaçmakta olan sanığı kovaladığı ve sanığın üzerine gelen katılanı geri dönerek bıçakladığı dikkate alındığında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesi uyarınca asgari oranda indirim uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünün (2) ve (3) numaralı paragraflarında açıklandığı üzere temel cezanın fazla belirlenmesi ve sanık lehine asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin, 16.10.2023 tarihli ve 2023/387 Esas, 2023/2627 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun'un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.12.2024 tarihinde karar verildi.