"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/4383 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2017/264 Esas, 2019/194 Karar sayılı kararı ile 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'ın, iş bu cezasının infazı sırasında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi üzerine, terör örgütünden ayrıldığına dair yeterli kanaatin oluşmadığı gerekçesiyle samimiyetinin tespiti için 3 ay süreyle denemeye tabi tutulmasına dair Sincan 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 27.04.2023 tarihli ve 2023/533 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin Ankara Batı 1. İnfaz Hakimliğinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/3454 Esas, 2023/3500 Karar sayılı kararına yönelik yapılan itirazın kabulü ile infaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair mercii Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2023 tarihli ve 2023/4383 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.12.2023 gün ve 94660652-105-06-24564-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.12.2023 tarihli ve 2023/131871 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.12.2023 tarihli ve 2023/131871 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin gruplandırılması” başlıklı 24 üncü maddesinde yer alan, “(1) Hükümlüler; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, d) Terör suçluları, e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, Gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin hükümlülerin gruplandırılması başlıklı 19 uncu maddesinde yer alan ''Hükümlüler, bulundukları veya gönderildikleri ceza infaz kurumlarında; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Zihinsel ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, ç) Terör suçluları, d) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, e) Gözlem sürecinin devamına karar verilenler, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 24 üncü maddesinde yer alan ''..19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen suçlular ayrıca; a) Örgüt lideri olanlar, b) Aktif örgüt üyesi olanlar, c) Örgütten ayrılanlar, ç) Tarafsız olanlar şeklinde gruplandırmaya tâbi tutulurlar..'' şeklindeki,
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 109/1. maddesindeki "Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 109/2 nci maddesinde yer alan, "Birinci fıkra gereğince yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirmeye yönelik psiko-sosyal ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır." şeklindeki,
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,
Somut olayda, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi için mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün
örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, kurum servisleri tarafından örgütten ayrılması hususunda beyanlarının ve düşüncelerinin ne olduğunun sorulduğu, ancak hükümlünün pişmanlığını dile getirmesine rağmen örgütten ayrıldığına ilişkin beyanı dışında örgüte ait herhangi bir bilgi paylaşımında bulunmadığı, hakkında yeterli kanaat elde edilememesi üzerine, örgütten ayrıldığına ilişkin samimiyetinin tasdikinin reddine ve hükümlünün 3 ay süreyle gözlemlendikten sonra yeniden değerlendirilmesine dair karar verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece, eğitim öğretim servisi, psiko sosyal servis, güvenlik ve gözetim servisi ve yönetim servisi tarafından yapılan görüşmelere ve gözleme dayanılarak verildiği anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Hükümlülerin gruplandırılarak cezaevinde barındırılmalarında, cezaevi idaresinin takdir hakkına sahip olduğu, terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmesi için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi beyan ve eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimler sonucu hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatinde oluşması gerekmektedir.
3. İdare ve gözlem kurulu hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunduğu süre içerisinde yapılan gözlemleri, cezaevi idaresi yetkili birimleri tarafından düzenlenen raporları, tutulan tutanak ve infaz dosyasında bulunan bilgileri değerlendirmek suretiyle hükümlünün durumunu değerlendirmesi, değerlendirme sonucu oluşan olumlu ya da olumsuz kanaatinin denetime imkan verecek şekilde gerekçelendirmesi gerekmektedir.
4. Somut olayda, İdare ve Gözlem Kurulunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, koşullu salıverilme tarihi 04.05.2024 olan hükümlü hakkında “terör örgütleri ve üyelerinin gizlilik konusundaki hassasiyetleri gözönüne alındığında, ilgilinin örgütten ayrıldığına dair
kesin kanaat ve tespitin mümkün olmadığından” bahisle samimiyetinin tasdikine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek İnfaz Hakimliğince verilen şikayetin reddine dair kararın kaldırılmasına dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2024 tarihinde karar verildi.