"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/564 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Dolandırıcılık suçundan Bursa 3. İnfaz Hâkimliğinin 04.07.2022 tarihli ve 2022/4440 Esas, 2022/4508 Karar sayılı içtima kararı ile 10 yıl 13 ay hapis cezasına hükümlü ...'nin, iş bu cezasının infazı sırasında, evvelce 27.05.2015 tarihinde işlemiş olduğu aynı nevi suç nedeniyle Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2018/508 Esas, 2019/260 Karar sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezasının hükümlü tarafından infaz edilmesi sonrasında, anılan dosyada mükerrer ceza yargılaması yapıldığından bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun'un 308/A. maddesi uyarınca yapılan itiraz neticesinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 04.11.2022 tarihli ve 2022/2263 Esas, 2022/1869 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında aynı eylemden dolayı verilmiş mahkûmiyet hükmü bulunduğu gerekçesiyle mükerrer davanın reddine, hukuka aykırı 10 ay hapis cezasına konu Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli kararın kaldırılmasına karar verildiğinden bahisle, bozma öncesinde infaz edilen 10 aylık sürenin hâlen infaz edilmekte olan cezadan mahsup edilmesi talebinin reddine dair Şanlıurfa İnfaz Hâkimliğinin 12.07.2023 tarihli ve 2023/5450 Esas, 2023/5911 Karar sayılı kararına karşı hükümlü müdafii tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2023 tarihli ve 2023/564 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.12.2023 tarihli ve 94660652-105-63-23192-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen,, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.12.2023 tarihli ve 2023/133129 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.12.2023 tarihli ve 2023/133129 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63 üncü maddesinde “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler hükmolunan hapis cezasından indirilir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, anılan düzenleme uyarınca sadece tutukluluk halinin değil şartların mevcut olması halinde şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hallerin mahsup işlemine konu olabileceği, bununla birlikte mahsup işleminde önemli olan hususun, mahsup yapılacak mahkûmiyete konu olan suçun, tutuklu kaldığı suçtan dolayı verilecek hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi olduğu, tutuklu kalınan suçun beraatle veya mahkûmiyetle sonuçlanmasının da mahsup işlemi için önem arz etmediği cihetle,
Somut incelemeye konu infaz dosyasında, hükümlünün halen infaz etmekte olduğu Bursa 3. İnfaz Hâkimliğinin 04.07.2022 tarihli ve 2022/4440 Esas, 2022/4508 Karar sayılı içtima kararına konu suç tarihlerinin 27.08.2015, 01.06.2015, 07.07.2015 ve 26.08.2015 olduğu, mahsubu talep edilen Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2018/508 Esas, 2019/260 Karar sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezasının mükerrer ceza yargılaması nedeniyle kaldırılmasına dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 04.11.2022 tarihli kararının ise 04.11.2022 olduğunun anlaşılması karşısında, mahsup şartlarının anılan istinaf kararının verilmesinden sonra oluştuğu, ancak mahsup edilecek sürenin, hükümlünün Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 20.07.2020 tarihli ve 2020/7-3679 sayılı müddetnamesi uyarınca 1/2 oranı üzerinden infazı yapılmasını müteakip koşullu salıverilmesi nedeniyle Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli kararına konu 10 ay hapis cezasının 1/2'si olan 5 ay hapis cezası ile sınırlı olması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 06.03.1940 tarihli ve 1940/5-68 sayılı kararına, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2006 tarihli, 2006/4-7 sayılı kararına göre; hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hallerin bir başka mahkumiyet kararında yer alan cezadan mahsup edilebilmesi için, mahsup istenen mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi gerekmektedir.
3. Somut olayda, hükümlünün mahsup istediği mahkumiyetlere ilişkin suç tarihlerinin, hükümlünün hürriyetinin kısıtlandığı Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2018/508 Esas, 2019/260 Karar sayılı kararının kesinleştiği tarihten önce olduğu anlaşılmakla, mahsup talebinin reddine ilişkin İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.07.2023 tarihli ve 2023/564 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2024 tarihinde karar verildi.