"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği
... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 24.10.2022 tarihli ve 2022/10370 Soruşturma, 2022/8564 Karar numaralı evrakı ile şüpheliler hakkında kasten yaralama suçundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair merci ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 08.11.2022 tarihli ve 2022/4648 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271 ... maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin olmakla 08.11.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 20.11.2023 tarihli ve 2023/19972 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.12.2023 tarihli ve KYB-2023/125314 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.12.2023 tarihli ve KYB-2023/125314 sayılı kanun yararına bozma isteminin; şüphelilerin kasten yaralama eylemi ile ilgili olarak mevcut delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160 ıncı maddesinde yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." Kamu davasını açma görevi başlıklı 170 ... maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan; "1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir." Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173 üncü maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172 nci maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca “...2017 yılından günümüze kadar şüphelilerden fiziksel şiddet gördüğü yönündeki soyut beyanından başkaca yine müştekinin hiçbir belge ve tanık beyanıyla desteklenmeyen soyut iddiaları dışında, şüphelilerin üzerine atılı ...Basit Yaralama, ... suçlarını işlediğine dair haklarında kamu davası açılmasını haklı gösterecek ve yeterli şüphe oluşturacak delilin bulunmadığı, müştekinin olay sebebiyle ifade tarihi itibariyle 9 yaşında olan mağdur çocuğu ve kendi adına şikayetinden de vazgeçtiği”nden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Oysa mağdurun beyanı ile ... Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 01.08.2022 tarihli adlî muayene raporundaki sırtta sağ tarafta 3x6 cm ve yine sırtta lomber bölgede 2x1 cm olmak üzere düzensiz, sınırlı, ciltle aynı seviyede sedefî renkli yaralanma şeklinde yaralanma bulgusu tarif edilmesine göre şüpheliler hakkında kasten yaralama suçundan kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiği dikkate alınmadan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
3. Bununla birlikte şikâyetçi vekilinin şikâyet dilekçesinde bildirdiği Sevda Ertürk hakkındaki şikâyet yönünden zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 08.11.2022 tarihli ve 2022/4648 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.02.2024 tarihinde karar verildi.