Logo

1. Ceza Dairesi2024/163 E. 2024/838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün gönderdiği mektubun tamamının sakıncalı bulunarak muhafaza altına alınmasına ilişkin ceza infaz kurumu kararına yapılan itirazın kabulüne dair verilen Ağır Ceza Mahkemesi kararının, gerekçesinin yetersizliği nedeniyle kanun yararına bozulması isteminin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İtiraz merciinin kararının, ceza infaz kurumu kararına atıfta bulunmak suretiyle yeterli ve ikna edici bir gerekçe içermediği iddiasının, itiraz merciinin mektubun tamamının sakıncalı olup olmadığını denetledikten sonra karar vermesi gerektiği şeklindeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görüşüne rağmen, itiraz merciinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

... 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'in gönderdiği, alıcısının... ... Grup başkan vekili Türkiye Büyük Millet Meclisi olan mektubun, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68 ... maddesinin üçüncü fıkrası gereğince mektubun tamamının sakıncalı görüldüğünden bahisle hükümlüye teslim edilmeyerek, muhafaza altına alınmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 08.06.2022 tarihli ve 2022/334 sayılı sakıncalı mektup değerlendirme kararına karşı hükümlü tarafından yapılan şikâyetin reddine ilişkin ... İnfaz Hâkimliğinin 14.06.2022 tarihli ve 2022/4140 Esas, 2022/4192 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın mektubun somut olarak incelenip hangi cümlelerin sakıncalı görüldüğü tespit edilmeyen ve İdare Gözlem Kurulu kararındaki ibarelerin tekrarı niteliğinde olduğu, gerekçe içermediği gerekçesiyle kabulüne ve anılan Hâkimlik kararının kaldırılmasına dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.07.2022 tarihli ve 2022/1242 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.11.2023 tarihli ve 94660652-105-03-24854-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.12.2023 tarihli ve 2023/131598 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.12.2023 tarihli ve 2023/131598 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Dosya kapsamına göre, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68 ... maddesinin üçüncü fıkrası gereğince hükümlü tarafından gönderilen mektubun tamamının sakıncalı görüldüğünden bahisle hükümlüye teslim edilmeyerek muhafaza altına alınmasına ilişkin Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığı kararına karşı yapılan şikâyet üzerine İnfaz Hâkimliğince yapılan inceleme sonunda mektubun tamamının sakıncalı olduğuna ilişkin Disiplin Kurulu Başkanlığının kararının yerinde olduğu sonucuna ulaşıldığı, dolayısıyla İnfaz Hâkimliğince de mektupta bulunan bütün ifadelerin sakıncalı olduğu sonucuna ulaşılması karşısında özel olarak hangi cümlelerin sakıncalı olduğunun belirtilmesine gerek bulunmadığı nazara alındığında, mercii ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince, artık mektubun bütününde sakınca bulunup bulunmadığı denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 11.07.1976 tarihli ve 15643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 Esas, 1976/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklinde karar verilmiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da gerekçe hususunda aynı ilkeler benimsenmiştir.

2. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 11.04.2019 tarihli, 2018/9-593 Esas ve 2019/314 Karar sayılı kararında; “Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya muhtevasına uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçe bölümünde hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve kanuni olması gerekmektedir. Kanuni, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime imkân sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamalar ile hükmün, dayanağını, denetlenebilirliğini, ikna ediciliğini gerekçe bölümünden alacağı vurgulanmıştır.

3. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu üzerine yaptığı inceleme neticesinde, 13.02.2020 tarihli ve 2016/1414 Esas, 2020/101 Karar sayılı kararı ile kanun metninin tekrarından ibaret ifadelerin, kanunî bir gerekçeye vücut vermeyeceğinin altını çizmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kanunî unsurları taşıyan bir gerekçeye dayanılmaksızın sadece ilgili mevzuat hükmüne atıfta bulunulmakla yetinilmesi gerekçeli karar hakkının, dolayısıyla adil yargılanma hakkının, ihlâli olarak kabul edilir. (.../..., B. No: ../93, 29.05.1997, §§ 40-43; H./..., B. No: .../80, 13.11.1987, § 53; H.A.L./ ..., B. No: .../97, ..., §§ 50-51)

4. Bu açıklamalar ışığında; Yargıtayın denetim işlevini yerine getirebilmesi için incelemeye konu hükmün gerekçe bölümünde, mevcut delilerin gösterilmesi ve tartışılması, hükmün şahsileştirilmesi gerekirken sadece Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının kararına atıfta bulunularak; “itiraza konu kararın Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 91/3 ve 123 üncü maddesindeki düzenlemeler kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla ..." şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulduğu anlaşılmakla; İnfaz Hakimliği kararına karşı yapılan itirazın kabulüne dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oybirliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2024 tarihinde karar verildi.