Logo

1. Ceza Dairesi2024/1647 E. 2024/5385 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten yaralama eylemi sonucu maktulün ölümü arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı ve haksız tahrikin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunda ateşli silah yaralanması ile ölüm arasında tıbbi illiyet bağı kurulmasına rağmen, hukuki illiyet bağının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş, sanığın eylemi ile maktulün ölümü arasında mutlak illiyet bağı kurulamadığı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

B O Z M A Ü Z E R İ N E

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

SAYISI : 2022/778 E., 2023/1077 K.

MAKTUL : ...

KATILANLAR: ..., ...

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2017 tarihli ve 2017/163 Esas, 2017/254 Karar sayılı kararı ile sanık ... Kaya hakkında maktul ...'ya yönelik kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87/4, 29/1, 62/1 ve 53/1-2-3 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 04.06.2018 tarihli ve 2018/235 Esas, 2018/758 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında maktule karşı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan, 5237 sayılı Kaun'un 87/4-2. cümlesi, 62/1 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 31.03.2022 tarihli ve 2021/12866 Esas, 2022/2494 Karar sayılı kararı ile özetle "tüm tıbbi evraklar ve veriler ışığında maktulün ölümünün bizatihi alerjik reaksiyon yaratan antibiyotik tedavisine bağlı olup olmadığı, antibiyotik tedavisi yine uygulanıp ve fakat maktulde alerjiye neden olmayan bir antibiyotik grubu tedavisi uygulansa idi maktulün yine de ölüp ölmeyeceği ayırımı ile, alerjiye neden olmayan bu antibiyotik grubu uygulandığında dahi, ateşli silah yarasının 29.06.2015 tarihinde ölüme neden olup olmayacağı, bu ateşli silah yaralanması ile 29.06.2015 tarihindeki ölüm arasında bu defa da mutlak olarak illiyet bağı kurulup kurulamayacağı hususlarında meydana gelen tereddüt ve çelişkinin kesin olarak bertaraf edilmesi amacıyla dava dosyasının Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna sevk edilerek gelecek sonuca göre suçun vasıflandırılması ile sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması," nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.09.2023 tarihli ve 2022/778 Esas, 2023/1077 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, maktule karşı kasten yaralama suçundan suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 62/1 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği’ne ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Olaydan önce sanığın eşinin maktulün iş yerinde bir hafta kadar sigortasız olarak çalıştığı ancak maktulün sigorta yapmaması nedeniyle maktulün iş yerinden ayrıldığı, bu çalışmasından dolayı maktulden alacaklı olması nedeniyle, olay günü sanığın maktulle tartışmaya başladığı ve sonrasında bacak bölgesini hedef alarak ateş etmek suretiyle maktulü dizine ve eline isabet eden mermiler sonucunda hayati tehlike oluşturmayacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, maktulün kaldırıldığı hastanede 29.06.2015 tarihinde olaydan 12 gün sonra uygulanan antibiyotik tedavisi sonrası fenalaşarak hayatını kaybettiği, bozma kararı sonrası düzenlenen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Üçüncü Üst Kurulu'nun 06.07.2023 tarihli raporunda; "Kişinin 17.06.2015 tarihinde meydana gelen ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasıyla ölümü arasında tıbben illiyet bağının bulunduğu ancak ceza hukuku açısından illiyet bağı kurulup kurulamayacağının tarafınızca (Mahkemesince) değerlendirilmesinin uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur." şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın kastının yöneldiği hedef ve adli raporların içeriği karşısında mutlak illiyet bağının kurulamadığı da nazara alındığında, eyleme uyan suç vasfının kasten yaralama şeklinde doğru biçimde belirlendiği, maktulden sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan bir eylemin bulunmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.09.2023 tarihli ve 2022/778 Esas, 2023/1077 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.09.2024 tarihinde karar verildi.