Logo

1. Ceza Dairesi2024/1873 E. 2024/7535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli kasten öldürme suçuna asli fail olarak mı yoksa yardım eden olarak mı katıldığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yağma suçunu işlemek amacıyla diğer sanıkla birlikte hareket ettiği, maktulün vurulması anında olay yerinde bulunduğu ve sonrasında olay yerinden ayrıldığı, ancak maktulün öldürülmesi konusunda diğer sanıkla fikir ve eylem birliği içinde olduğuna dair kesin kanıt bulunmadığı gözetilerek, sanığın nitelikli kasten öldürme suçuna asli fail olarak değil, yardım eden sıfatıyla katıldığı kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/1526 E., 2023/1617 K.

SUÇ : Nitelikli kasten öldürme

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Daha önceden verilen direnme kararının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.04.2023 tarihli ve 2023/1-17 Esas, 2023/199 Karar sayılı kararıyla usul yönünden bozulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen kararın direnme mahiyetinde değil, önceki kararların tüm hukukî sonuçlarıyla ortadan kalkmış olması nedeniyle yeni bir karar olduğu belirlenmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.04.2023 tarihli ve 2023/1-17 Esas, 2023/199 Karar sayılı bozma ilâmı üzerine kurulan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 22.09.2023 tarihli ve 2023/1526 Esas, 2023/1617 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82/1.h, 62 ve 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle, mahkûmiyete yeter delil bulunmadığına, sanığın asli fail olarak suça iştirak etmediğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Oluşa ve dosya içeriğine göre; maktul ...'in Tıp Fakültesi Caddesi üzerinde kuyumcu dükkanı işlettiği, olay tarihinde dükkanında yanında çalışan ... ile birlikte bulunduğu esnada, sanık ... ile hakkında verilen hükümler Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce onanmak suretiyle kesinleşen sanık ...'in yağma suçunu işlemeye karar verdikleri, olaydan bir gün önce bu amaçla olay yerinde keşif yaptıkları, olay günü birlikte maktule ait kuyumcu dükkanının önüne geldikleri, taktıkları atkı ve bereler ile kendilerini tanınmayacak hale getirdikleri, temyiz dışı sanık ...'in elinde av tüfeği olduğu halde birlikte kuyumcu dükkanından içeri girdikleri, bu sırada tanık ... ile maktulün dükkanda bulunan altınları, kapanış saatinin gelmesi nedeniyle kasaya koymakta oldukları, ...'in elinde tüfek ile tezgahın ön kısmında bulunan maktulün karşısında durarak "bu bir şaka değil, ne olduğunu biliyorsun, sakın bir şeye dokunma, hareket etme" dediği, sanık ...'in ise elinde pembe bir torba ile tezgahın arka kısmına maktulün yanına geçtiği, kasadan ziynet eşyalarını almak için maktulü iteklemeye başladığı, maktulün direnmesi üzerine iteklemeye devam ettiği sırada ...'in av tüfeği ile maktule bir el ateş ederek vurduğu, sanık ... ile ...'in panikledikleri ve birlikte herhangi bir şey almadan oradan kaçtıkları, maktulün boyun sağ yandan isabet eden av tüfeği toplu giriş yarası nedeniyle kemik kırıkları ile karakterli büyük damar ve iç organ harabiyetinden gelişen iç-dış kanama sonucu olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşılan olayda, sanık ...'in öldürme eyleminde, temyiz dışı sanık ... ile 5237 sayılı Kanun'un 37. maddesi kapsamında fikir ve eylem birliği içinde olduğuna ilişkin kesin kanıtların bulunmadığı, ancak olayın seyri ve gelişimi gözetildiğinde; sanığın, diğer sanık ... ile birlikte bir gün önceden keşif yapmış olması, ... ile birlikte hareket etmesi, suç yerinden elde edilen kamera kayıtlarına göre maktulün vurulma anında bulunduğu nokta ve maktule göre konumu, maktulün vurulmasından sonra ise diğer sanık ile birlikte iş yerini terk etmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, suça 5237 sayılı Kanun'un 39. maddesi kapsamında yardım eden olarak katıldığının kabulü gerektiği anlaşıldığından, nitelikli kasten öldürmeye yardım etme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde iştirak derecesinin tespitinde yanılgı değerlendirme sonucu asli fail olarak kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünün (2) nolu paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi iştirakin derecesi yönünden yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.09.2023 tarihli ve 2023/1526 Esas, 2023/1617 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.11.2024 tarihinde karar verildi.

K A R Ş I O Y

Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,

Sanıkların maktulün iş yerinde yağma yapmaya karar verdikten sonra iş yeri etrafında keşif yaparak olayı nasıl gerçekleştireceklerini planladıkları nihayet olay günü yanlarına olayda kullandıkları av tüfeğini alarak araçla iş yerinin yakınlarına gittikleri, aracı park ettikten sonra sanık ...’in tüfeği paltosunun altına saklayarak ve yüzlerini kapatmak suretiyle yürüyerek maktul ...’e ait kuyumcuya geldikleri sanık ...’in paltosunun altına gizlediği tüfeği çıkartarak “bu şaka değil kımıldamayın, ne olduğunu biliyorsun, sakın bir şeye dokunma” dediği bu sırada maktulün yanında çalışan tanık ... ile birlikte dükkanı kapatmak için hazırlık yaptıkları, sanık ...’in elindeki torbaya altınları doldurmak için tezgahın arkasındaki maktulün olduğu yere geçtiği, bu sırada maktulün sanıkları engellemek için silahını almak istediği ve sanık ...’i iteklediği, bunu gören sanık ...’in maktulün boyun bölgesine ateş ederek öldürdüğü ve sanıkların yağma eylemlerini tamamlayamadan oradan kaçıp uzaklaştıkları olayda sayın çoğunluk kasten öldürme eylemi bakımından sanık ...’in eyleminin suça yardım etme kapsamında kaldığına hükmetmiş ise de bu karara katılmıyorum şöyle ki,

Kişi işleneceğini bildiği bir suça yardım eden olarak veya doğrudan katılarak iştirak edebilir, sanıkların amacı yağma suçu işlemektir. Bu suç yönünden fikir ve irade birliği yapmış ve hazırlık yapmışlardır. Yanlarına aldıkları tüfek yağma suçunun tehdit veya cebir unsurunda kullanılmak içindir. Sanıkların iş yerindeki herhangi birisini öldürmek konusunda önceden bir fikir ve irade birliği yoktur. Maktulün karşı koyması halinde öldürüleceğine dair bir düşüncesi olduğuna ilişkin dosyada bir delil bulunmamaktadır. Olayın özelliğine göre fikir ve irade birliği bazen olay anında da ortaya çıkabilmekte olup somut olayda böyle bir durumda sözkonusu değildir. Sanıkların iş yerine girişteki davranışları ve sarf ettikleri sözlerden sanıkların iş yerindekileri silahla tehdit edip altınları alıp kaçmak olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Ancak maktulün direnmeye kalkması üzerine elinde silah bulunan sanık ... paniğe kapılarak maktulün başka bir yerini hedef alıp ateş etmek suretiyle etkisiz hale getirme imkanı varken hayati bölgeye ateş ederek maktulün ölümüne neden olmuştur. Bu esnada sanık ...’in öldürme fiilini kolaylaştıracak ve yardım sayılabilecek bir davranışı olmadığı gibi fiilin icrası üzerinde ortak hakimiyet anlamında bir davranışının da bulunmadığı, olayın ani geliştiği, sanık ...’in ani bir kararla maktulü öldürdüğünün anlaşıldığı, sanık ...’i bu öldürme fiilinden TCK 37 veya 39’uncu maddeleri anlamında sorumlu tutmanın mümkün olmadığı ancak yağma suçunun unsurları içinde cebir unsurunun da bulunduğu kullanılan cebir sonucunda mağdurun TCK 86/2 veya 86/1 maddeleri kapsamında yaralanması halinde faile ayrıca ceza verilmediği ancak daha ağır yaralanma durumunda failin yağma suçu ile birlikte kasten yaralamadan da cezalandırıldığı, somut olayda sanıkların silahla yağma suçu için fikir ve irade birliği yaptıkları yağma suçunun unsurlarından olan cebir unsurunun sanıklar yönünden öngörülebilir ve kabul edilen bir sonuç olduğu, doğrudan öldürme sonucunun ise öngörüldüğü veya kabul edildiğine ilişkin ise yukarıda izah edildiği üzere somut bir delil bulunmadığı, sanık ...’in maktulü kasten öldürdüğü hususunda bir tereddüt olmamakla birlikte sanık ... yönünden silahın ancak yağma amacını gerçekleştirmeye yönelik olarak yaralamada kullanabileceğinin öngörüldüğü ve kabul edildiği, ölüm neticesinin sanık ... yönünden beklenmedik bir sonuç olduğu ancak öngörülebilir bir sonuç olan yaralama sonucunda kişinin ölebileceğinin de ihtimal dahilinde olduğu sanık ...’in bunu kabul ederek suça katıldığı nazara alındığında sanık ...’in ancak kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu olan TCK 87/4 maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği ve kararın bu yönüyle bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun kararına muhalefet ediyorum.