"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/3910 E., 2024/148 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık müdafiinin kanunî süresi içinde öne sürdüğü temyiz isteminden, sanığın 08.11.2024 tarihli dilekçesi ile vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Katılan vekilinin temyiz istemi yönünden; sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1 ve 307/3. maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.05.2022 tarihli ve 2021/400 Esas, 2022/226 Karar sayılı kararı ile verilen hükme yönelik sanık müdafi ve katılan vekilinin istinaf başvuruları üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/2691 Esas, 2022/3523 Karar sayılı kararı ile İlk derece mahkemesince verilen hüküm kaldırılarak sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 35/2, 62/1. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bu kararın sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 18.10.2023 tarihli ve 2023/1364 Esas, 2023/6303 Karar sayılı ilâmıyla 5237 sayılı Kanun'un 35/2. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, katılanın yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu ancak; başka bir nitelikli halin somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınır arasında makul bir cezaya hükmedilmesi yerine yazılı şekilde 14 yıl hapis cezası belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayini nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-b maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Bozma üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 16.01.2024 tarihli ve 2023/3910 Esas, 2024/148 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 81/1, 35/2, 62/1. maddeleri uyarınca 10 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; eksik ceza tayin edildiğine, takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun'un 35/2. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınır arasında 5237 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesine uygun bir cezaya hükmedildiğinden,
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 18.10.2023 tarihli ve 2023/1364 Esas, 2023/6303 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hukuki ihtilaf mahiyetindeki uyuşmazlıkların haksız tahrik kabul edilemeyeceği, sanığın katılandan kaynaklandığını iddia ettiği haksız hareketlere ilişkin savunmalarının aşamalarda çelişkili olduğu ve deliller ile desteklenmediği, bu nedenle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşlerine iştirak edilmemiştir.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru
biçimde belirlendiği, teşebbüs nedeniyle yapılan uygulama sırasında meydana gelen zarar ve tehlikenin
ağırlığı birlikte değerlendirilerek alt ve üst sınır arasında orantılılık ilkesine uygun bir cezaya hükmedildiği, takdîri indirimin Mahkemenin takdîr yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden
Sanık müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, sanığın 08.11.2024 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 266/1-2. maddeleri gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Katılan vekilinin temyiz istemi yönünden
Gerekçe bölümünde yer alan (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 16.01.2024 tarihli ve 2023/3910 Esas, 2024/148 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.02.2025 tarihinde karar verildi.