Logo

1. Ceza Dairesi2024/3206 E. 2024/3393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilen hükümlünün, izin süresinin bitiminde cezaevine dönmeyerek denetimli serbestlik müdürlüğüne de başvurmaması üzerine açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilmesine rağmen, denetimli serbestlik kararının hükümlüye tebliğ edildiğinin tespit edilmemesi nedeniyle itiraz üzerine verilen iade kararının kaldırılması üzerine yapılan itirazın kabulü ile iade kararının verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlüye verilen Covid-19 izninin bitiş tarihi ile denetimli serbestlik tedbiri kararının tebliğ edilip edilmediği, izin bitiş tarihi ve denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru yükümlülüğü konularında hükümlünün bilgilendirilip bilgilendirilmediği hususlarının araştırılmadan eksik inceleme ile hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilmesi hukuka aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/1489 değişik iş

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan Gaziosmanpaşa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2022/480 Esas, 2022/652 Karar sayılı kararı ile 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10/2. maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Bakırköy 4. İnfaz Hâkimliğinin 17.07.2023 tarihli ve 2023/5871 Esas, 2023/5923 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün yasal süre içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle açık ceza infaz kurumuna iade edilmesi talebi üzerine, denetimli serbestlik tedbiri kararının hükümlüye tebliğ edildiğine dair belgenin dosyada olmadığı gerekçesiyle talebin reddine ilişkin İstanbul 3. İnfaz Hâkimliğinin 07.09.2023 tarihli ve 2023/7113 Esas, 2023/7439 Karar sayılı kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın kabulü ile itiraz konusu kararın kaldırılmasına, hükümlümün koşullu salıverilme tarihine kadar geçen sürede açık ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2023 tarihli ve 2023/1489 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.03.2024 tarihli ve 94660652-105-34-3615-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.04.2024 tarihli ve 2024/30977 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.04.2024 tarihli ve 2024/30977 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/2503 Esas, 2018/9186 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 nci madde ve fıkrasında yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki açıklamalar ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, anılan Kanun'un 21/1 inci maddesine göre normal tebligat çıkartılıp, çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2 nci maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 nci maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2 nci maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,

Hükümlü hakkında Bakırköy 4. İnfaz Hâkimliğinin 17.07.2023 tarihli ve 2023/5871 Esas, 2023/5923 Karar sayılı kararı ile cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği ancak anılan denetimli serbestlik kararının hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir kaydın dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 7242 sayılı Kanun’un 53 ncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 ncu maddesinin beşinci fıkrası;

(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.

3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci fıkrası;

(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.

Şeklinde düzenlenmiştir.

4. Hükümlünün,12.02.2020 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen ve kesinleşen 1 yıl 3 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 10.07.2023 tarihli ve 2023/7-44673 sayılı müddetnameye göre, 05.07.2023 tarihinde cezasını infaz etmek üzere açık ceza infaz kurumuna alındığı ve aynı gün 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9 ncu maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı, şartla tahliye tarihi 17.02.2024 olan hükümlü hakkında izinde bulunduğu sırada İnfaz Hakimliğinin 17.07.2023 tarihli ve 2023/5871 Dosya, 2023/5923 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik uygulanarak infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.

5. İnfaz Hakimliğince şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, 5275 sayılı Kanunun’un geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kuruma dönme zorunluluğu olduğu görülmektedir.

6. Dosya içerisinde, Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve hükümlüye tebliğ edilmesi gereken, bila tarihli, 2023/11083 sayılı, hükümlünün 05.07.2023 tarihinde saat 21.00 de izne ayrıldığına ve 31.07.2023 tarihinde saat 21.00 de izinden dönmesi gerektiğine ilişkin izin belgesi olduğu ancak belgenin imzasız olduğu anlaşılmakla, hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilebilmesi açısından, görevliler ve hükümlü tarafından imzalanan izin belgenin aslı yada onaylı suretinin ve izin belgesinin hükümlüye verildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin dosya içerisine alınması ve hükümlünün yokluğunda denetimli serbestlik kararı verilmiş olsa da denetimli serbestlik kararının kendisine tebliğ edilmemiş olma ihtimaline binaen Açık Ceza İnfaz Kurumuna müracaat edip etmediğinin ve müracaat etti ise ne gibi işlem yapıldığının araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

7. Ayrıca Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve hükümlünün 31.07.2023 tarihine kadar İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiğine dair “17.07.2023 tarihli ve 2023/11307 sayılı Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne Nakil ve Tebliğ Tebellüğ Belgesinin” hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderilip gönderilmediği, gönderildi ise hangi tarihte gönderildiği araştırılmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.10.2023 tarihli ve 2023/1489 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2024 tarihinde karar verildi.