"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği
SAYISI : 2023/5418 Değişik İş
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın reddine dair
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 10.08.2023 tarihli ve 2023/81097 Soruşturma, 2023/43229 Karar numaralı evrakı ile şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yönelik şikâyetçi tarafından yapılan itirazın reddine dair merci Bursa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 06.10.2023 tarihli ve 2023/5418 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271/4. maddesi uyarınca kesin olmakla 06.10.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 13.03.2024 tarihli ve 2023/31658 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.04.2024 tarihli ve KYB-2024/32580 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.04.2024 tarihli ve KYB-2024/32580 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre; müştekinin sevk ve idaresindeki aracıyla yol kenarındaki çöp kutusuna çarpması sonrasında çıkan tartışma sırasında şüpheli tarafından yaralanması eylemine ilişkin olarak yürütülen soruşturma evresi sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirir yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 12.06.2023 tarihli adlî rapora göre, müştekinin bahse konu olay nedeniyle basit tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının belirlendiği cihetle, şüpheli hakkında basit kasten yaralama suçunu işlediğine dair kamu davası açmak için yeterli şüphenin oluştuğu anlaşılmakla, müsnet suçun uzlaşma kapsamında bulunması nedeniyle uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere dosyanın Uzlaştırma Bürosuna gönderilerek, sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160. maddesinde yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."
Kamu davasını açma görevi başlıklı 170. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan; "1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."
Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından
talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak
reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca “...Müştekinin iddialarını destekleyen tanık olmadığı, kamera görüntülerinde şüphelinin müştekinin boğazını sıktığına dair tespit olmadığı,
Soruşturma sonucunda şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair müştekinin soyut iddiası haricinde hakkında kamu davası açılması için yeterli delil elde edilmediği”nden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Oysa şikâyetçinin beyanı ile Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 12.06.2023 tarihli adlî muayene raporunda boğaz ön yüzünde yüzeyel bir lezyon şeklinde yaralanma bulgusu tarif edilmesine göre şüpheli hakkında eksik araştırma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın atılı suçun uzlaşma kapsamında bulunması nedeniyle uzlaştıma işlemleri yapılması ve sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinden kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan verilen Bursa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 06.10.2023 tarihli ve 2023/5418 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.06.2024 tarihinde karar verildi.