"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1283 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altında araç kullanma suçundan Söke Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'nun, firar etmek eyleminden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 17 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 05.09.2023 tarihli ve 2023/28 sayılı kararının şikayet edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Söke İnfaz Hâkimliğinin 26.09.2023 tarihli ve 2023/6464 Esas, 2023/6567 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve infaz hâkimliğinin kararının kaldırılmasına dair mercii Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2023 tarihli ve 2023/1283 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.02.2024 tarihli ve 94660652-105-09-29984-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/22438 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/22438 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2020/5099 Esas, 2021/6467 Karar sayılı kararında ''Hükümlü hakkında suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetini yapmak veya yaptırmak eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 28.02.2006 tarihli ve 2006/14 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu, İnfaz Hakimliğinin inceleme sonunda verdiği disiplin hücre cezasının infazına başlanması ya da başlanmaması yönünde verdiği kararın yerinde olup olmadığı ile sınırlı olarak denetimi açısından İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendi delaletiyle aynı Kanun'un 6 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca Ağır Ceza Mahkemesine tarafların itiraz etme hakkının bulunduğu değerlendirildiğinden'' şeklinde belirtildiği üzere,
Somut olayda, Söke Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca 05.09.2023 tarihinde verilen hücreye koyma cezasının hükümlüye 06.09.2023 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayet yoluna başvurulmadan kesinleştiği, cezanın infazına başlanması için Söke İnfaz Hâkimliğinin onayının alınması gerektiği ve anılan Yargıtay kararı uyarınca infaz hakimliğinin disiplin cezasını esastan inceleme yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin ancak hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu, infaz hakimliğince inceleme sonunda verilen karara karşı tarafların itiraz etme hakkı bulunsa dahi itiraz üzerine ağır ceza mahkemesin inceleme yetkisinin ise, infaz hakimliğinin disiplin hücre cezasının infazına başlanması ya da başlanmaması yönünde verdiği kararın yerinde olup olmadığı ile sınırlı olduğu, yine ağır ceza mahkemesinin de disiplin cezasını esastan inceleme yetkisinin bulunmadığı gözetilmeden,
itirazın reddi yerine işin esasına girilerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen disiplin cezasının infazına başlamak için infaz hakiminin onayının alınması sırasında, hükümlünün bu onama kararına karşı, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7 nci maddesi ile 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'na eklenen geçici 2 nci maddesi, anılan Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklik ile hükümlüye itiraz hakkı verilmiş olup, itiraz merciinin kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yaparak, disiplin cezasını doğrudan kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu, ancak bu incelemeleri yaptığı sırada kesinleşen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle infazının yapılmaması gerektiğinin anlaşılması durumunda, bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına verilen onama kararının kaldırılmasına, tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesi için yasal yolların başlatılması yönünde ilgili birime ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği, somut olayda itiraz merciince esasa girilerek verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma talebi incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.10.2023 tarihli ve 2023/1283 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2024 tarihinde karar verildi.