Logo

1. Ceza Dairesi2024/3256 E. 2025/2558 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün açık cezaevine ayrılma talebinin reddi üzerine yapılan itirazın kabulü kararının, kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay tarafından incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 89. maddesi uyarınca iyi hâl değerlendirmesinin, idare ve gözlem kurulu tarafından somut ve denetlenebilir kriterlere dayandırılması gerektiği, itiraz mercii olan Ağır Ceza Mahkemesi'nin idarenin takdir hakkına müdahale edemeyeceği, bu kapsamda hükümlünün örgütten ayrıldığına dair önceki kurul kararı ile çelişen ve somut dayanaklardan yoksun iyi hâl değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/235 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın kabulüne

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla) 28.05.2019 tarihli ve 2018/51 Esas, 2019/136 Karar sayılı kararı ile 11 yıl 3 ay hapis cezasıyla hükümlü ...'in, anılan cezasının Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik tedbirlerinden faydalanma talebi üzerine, hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 89. maddesi gereğince iyi halli olmadığına, durumun 05.04.2024 tarihinde yeniden değerlendirilmesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 22.12.2023 tarihli ve 2023/6882 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Bakırköy 3. İnfaz Hakimliğinin 10.01.2024 tarihli ve 2023/12612 Esas, 2024/43 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2024 tarihli ve 2024/235 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 28.02.2024 tarihli ve 94660652-105-34-6200-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/25578 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/25578 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 89. maddesinde; "(1) Hükümlüler, ceza infaz kuramlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kuramlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.(2) Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır. (3) Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır." ,

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin "İdare ve gözlem kurulunun görevleri" başlıklı 22. maddesinde; "(1) İdare ve gözlem kurulu; kurum müdürünün başkanlığında, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu ikinci müdür, idare memuru, cezaevi tabibi, psikiyatrist, bir psikolog ve psiko-sosyal yardım servisinde görevli diğer unvandan bir personel, öğretmen, infaz ve koruma başmemuru ile kurum müdürü tarafından teknik personel arasından seçilen bir görevliden oluşur.

(2) Birinci fıkrada sayılan personelin tamamının kurumda bulunmaması hâlinde idare ve gözlem kurulu, mevcut olanlarla oluşturulur.

(3) (Ek:RG-12/11/2021-31657-CK-4773/9 md.) 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince iyi hâl değerlendirmesi yapacak olan kurula, Cumhuriyet başsavcısı veya belirleyeceği Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Bu kurula birinci fıkrada sayılan üyelerin yanı sıra Cumhuriyet başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından görevlendirilen birer uzman da katılır."

Anılan Yönetmeliğin 109/1. maddesinde; "Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur."

Aynı Yönetmeliğin 109/2. maddesinde; "Birinci fıkra gereğince yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirmeye yönelik psiko-sosyal ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır."

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde; “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.”

Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin "İdare ve gözlem kurulunun görevleri" başlıklı 14. maddesinde; " (1) İdare ve gözlem kurulu; mevzuatta verilen diğer görevlerinin yanında hükümlünün kademeli olarak toplumla bütünleştirilmesi ile ilgili aşağıda sayılan görevleri yapar: a) Hükümlüleri sınıflandırır. b) Hükümlüleri gruplandırır. c) Hükümlülerin durumlarına uygun infaz kurumlarına ayrılmalarına karar verir. ç) Uygulanacak infaz ve iyileştirme rejimini saptar. d) Mevzuatta iyi hâlliliğin arandığı diğer durumlar ile ilgili değerlendirmeleri yapar. e) 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca bütün hükümlüler hakkındaki ara değerlendirmeleri en geç altı ayda bir yapar. f) 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya, kalan cezasını denetimli serbestlik tedbiri altında infaz etmeye veya ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmeye esas iyi hâl değerlendirmelerini yapar. (2) 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca oluşturulan idare ve gözlem kurulu; toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanların; açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle kalan cezalarının infazına ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmakta iken koşullu salıverilme hariç olmak üzere ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmelerine ilişkin iyi hâl değerlendirmelerini yapar. (3) Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı, izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen uzmanlar, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazından sonra koşullu salıverilmeye ayrılacak hükümlüler hakkında yapılacak değerlendirmeye katılmaz. (4) Toplama kararı alınarak infaz edilmekte olan ilamlara konu suçlardan birinin, ikinci fıkrada sayılan suçlardan biri olması ve toplam ceza miktarının da on yılın altında olması durumunda, bu hükümlü hakkındaki iyi hâl değerlendirmesi 13 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen idare ve gözlem kurulu tarafından yapılır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında,

Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri ve cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilebilmesi için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,

5275 sayılı Kanun'un 89/3. maddesi kapsamında Cumhuriyet savcısının başkanlığında toplanan idare ve gözlem kurulunun açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin son değerlendirmeleri yapmakla görevli olduğunun anlaşılması karşısında, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2024 tarihli kararında yer alan, " idare ve Gözlem Kurulu açıkça birbiriyle çelişkili olarak; Hükümlünün ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uygun davrandığı, haklarını iyiniyetle kullanmaya çalıştığı, kurum içerisinde yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirme konusunda genel anlamada bir sıkıntı yaşamadığı, uyması gereken disiplin ve kurallara uygun davrandığı, kaldırılmamış disiplin cezasının bulunmadığı, kayıtlara göre iyileştirmeye yönelik eğitim, öğretim, sosyal kültürel, sportif ve manevi rehberlik çalışma programlarına katıldığı, kitap okuma alışkanlığına devam ettiği, katıldığı spor etkinliği, kurs ve sınavlarda taraflı ve tarafsız FETÖ suçundan kurumda bulunana hükümlü/tutuklularla aynı ortamda karşılaşmamak için tutum ve davranışlarına dikkat ettiği gibi olumlu değerlendirmelere ve 2023/6747 sayılı kararı ile hükümlünün terör örgütünden ayrıldığına dair kanaat oluştuğu belirtilmek suretiyle samimiyetinin tasdikine yönelik kararına rağmen, hükümlünün üst düzey yargı mensubu olması, aktif bylock kullanıcısı olmasına rağmen örgüt üyeliği ve bylock kullanımını inkar etmesi, örgütün iş ve işleyişi ile ilgili beyanlarda bulunmayışı, yargılama sırasında etkin pişmanlıktan faydalanmayışı, örgütten ayrıldığına dair aktif çaba içerisinde olmayışı argümanlarının hükümlünün suç olgusu ve bilinci konusunda farkındalık oluşturmadığı, yeniden suç işleme konusunda riskli kabul edilmesi gerektiği, salıverildiği takdirde yeniden suç işleme riskinin düşük olmadığı ve hükümlünün örgütten ayrıldığına ve pişman olduğuna yönelik beyanın ise tüm bu unsurlar değerlendirildiğinde gerçeği yansıtmadığının düşünülmesi nedeni ile iyi halli hükümlü olmadığına yönelik kabulün infaz aşamasına uygun ve mevzuatın çizdiği sınırlara göre somut olay ve olgularla ilişkilendirilerek açıklanmamış olması, denetime elverişli, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediğinden verilen karar yasal ve yerinde görülmediğinden hükümlü müdafiinin itirazının kabulüne" şeklindeki gerekçe ile itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de,

Somut olayda, hükümlünün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla) 28.05.2019 tarihli ve 2018/51 Esas, 2019/136 Karar sayılı kararıyla 11 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildiği, koşullu salıverilme tarihinin 20.12.2024 olduğu, hükümlünün açığa ayrılması ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infaz edebilmesi için iyi halli olduğunun idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, adı geçen idare ve gözlem kurulunca da, hükümlünün yargılama aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmadığı, örgütten ayrıldığına dair aktif bir çaba içerisinde olduğuna yönelik icrai bir hareketinin bulunmadığı, örgütün işleyişi, yapısı ve eylemleri hakkında bilgi paylaşımında bulunmadığı, örgütten ayrıldığına dair beyanının içtenliğini gösterecek somut bir verinin de bulunmadığından örgütten ayrıldığına ilişkin kesin kanının oluşmamasıyla birlikte, mahkumiyet hükmüne dayanak gerekçeler karşısında, hükümlü hakkında yapılan gözlemlerde, görüşme esnasında BYLOCK kullanmadığını örgütle bağının kalmadığına ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığı gibi iyi hal değerlendirmesinin olumlu sonuçlanması için vermiş olduğu bilgilerin gerçeği yansıtmadığı, suç olgusunu ve suç bilinci konusunda aldığı cezaların farkındalık oluşturmadığı düşünüldüğünden yeniden suç işleme riski olabileceği, ayrıca örgütten ayrıldığına dair beyanlarının ve suça dair pişmanlığının samimi bulunmadığından iyi halli olmadığına karar verildiği cihetle, mercii Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün, açığa ayrılma ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına ilişkin olarak, koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi hallerinin mevcut olup olmadığı ile ilgili inceleme yapılması gerekirken,

Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infaz edilebilmesini ilişkin belirlemeleri yapmakla görevli idare ve gözlem kurulu kararıyla somut olgularla tespit olunmasına rağmen, merci tarafından hükümlü hakkında iyi halin değerlendirilmesi hususunda görevli kurulun yerine geçerek takdir hakkına müdahale etmek suretiyle yerindelik denetimi yapılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi" başlıklı 89 uncu maddesi;

(1) Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur.

(2) Birinci fıkra uyarınca yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır.

(3) Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkûm olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet savcısı başkanlık eder. Ayrıca, idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı tarafından belirlenen bir izleme kurulu üyesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen birer uzman kişi katılır.

....

(5) Kanunlarda iyi hâlliliğin arandığı durumlarda, hükümlülerin tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi bakımından bu madde hükümleri uygulanır.

(6) Açık ceza infaz kurumuna ayırmaya, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşullu salıverilmeye ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri bir yılı geçemez.

(7) İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılacak değerlendirmelere esas olacak ilkeler ve kurulun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları ile tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri yönetmelikle düzenlenir."

3. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi;

"(1) Hükümlüler ceza infaz kurumlarında bulunduğu tüm aşamalarda; ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında; idare ve gözlem kurulu tarafından, iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere bir değerlendirmeye tabi tutulur.

(2) Yapılan değerlendirmede; infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı eğitim-öğretim, psiko-sosyal yardım ve destek programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, yükümlülüklerine riayeti, kurum güvenlik ve düzenine katkısı, aldığı disiplin cezaları ve ödüller dikkate alınır."

4. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 17 nci maddesi;

"(1) Kurul kararları gerekçeli olarak yazılır; karara karşı başvuru yolu, mercii, süresi ve şekli kararda açıkça belirtilir.

(2) Açık ceza infaz (Değişik ibare:RG-10/11/2021-31655) kurumuna ayrılmaya, kalan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına ve ceza infaz kurumundan doğrudan koşullu salıvermeye dair değerlendirmede hükümlünün iyi hâlli olmadığına karar verilmesi durumunda, hükümlü hakkında yapılacak bir sonraki değerlendirme tarihi kararda açıkça belirtilir. Yeniden değerlendirme süresi (Değişik ibare:RG-10/11/2021-31655) üç aydan az, bir yıldan fazla olamaz. Hakkında olumsuz karar verilen hükümlü hakkında psiko-sosyal yardım servisi ile eğitim ve öğretim servisince hazırlanan iyileştirme planı revize edilerek hükümlüye tebliğ edilir.

(3) İdare ve gözlem kurulunun, açık ceza infaz kuruma ayrılmaya, kalan cezanın denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına ve ceza infaz kurumundan doğrudan koşullu salıvermeye esas olumlu iyi hal değerlendirmesini içeren gerekçeli kararı; 5275 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin onbirinci fıkrasında yazılı “gerekçeli rapor” ile ilgili yönetmeliklerde belirtilen “değerlendirme raporu” ve “iyi hal kararı” yerine geçer."

5. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin Kapalı kurumdan açık kuruma ayırma kararı başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrası;

Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir. Hükümlünün koşulları taşımadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine dair verilen gerekçeli karar ilgiliye tebliğ edilir.

6. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler başlıklı 6 ncı maddesinin (1) ve (2) nci fıkraları;

(1) a) (Değişik:RG-22/8/2015-29453) Toplam (Değişik ibare:RG-22.2.2017-29987) cezaları on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise onda birini kurumlarda infaz edip, iyi hâlli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar,

b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,

c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,

açık kurumlara ayrılabilir.

(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;

a) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddeleri ile 1.3.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 403, 404, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499 uncu maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalması,

b) (Değişik:RG-18/8/2016-29805) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102 ve 103 üncü maddeleri ile eşe karşı işlenen 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri ve 1.3.1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 414, 416/1, 418/1 inci maddeleri ile eşe karşı işlenen 449/1, 456 ve 457/1 inci maddelerinden mahkûm (Değişik ibare:RG-11/4/2019-30742) olanların koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kalması,

c) 29.7.2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanun'u, 30.7.1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu'nun 14 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanun'un 221 inci maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,

ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,

şartı aranır.

Şeklinde düzenlenmiştir.

7. Yasal mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulunun iyi hâl değerlendirmelerini yapacağının ve bu değerlendirmelerin 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesi ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesindeki düzenlemeler esas alınarak yapılması gerektiğinin hüküm altına alınmıştır.

8. İyi halliliğe ilişkin değerlendirmenin hükümlünün ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülükleri eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında, infazın tüm aşamalarında katıldığı eğitim-öğretim, psiko-sosyal yardım ve destek programları ile sosyal ve sportif faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu, yükümlülüklerine riayeti, kurum güvenlik ve düzenine katkısı, aldığı disiplin cezaları ve ödüller dikkate alınmak suretiyle yapılması, yapılan değerlendirme sonucunda somut ve denetlenebilir, dosya içeriğine uygun takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte yeterli ve yasal gerekçe gösterilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir.

9. Somut olayda, şartla tahliye tarihi 20.12.2024 olan ve 18.12.2023 tarihli ve 2023/6747 sayılı İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdikine karar verilen hükümlünün, Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlandırılmasına ilişkin talebi ile ilgili olarak İdare ve Gözlem Kurulunca 22.12.2023 tarihli ve 2023/6882 karar sayılı karar ile yapılan değerlendirmede, "yargılama aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmadığı, örgütten ayrıldığına dair aktif bir çaba içerisinde olduğuna yönelik icrai bir hareketinin bulunmadığı, örgütün işleyişi, yapısı ve eylemleri hakkında bilgi paylaşımında bulunmadığı, örgütten ayrıldığına dair beyanının içtenliğini gösterecek somut bir verinin de bulunmadığı, bu yöndeki beyanının samimi olmadığı nazara alınarak 5275 sayılı Kanun'un 89/3. maddesi uyarınca toplanan İdare ve Gözlem Kurulunca yapılan değerlendirmede, örgütten ayrıldığına dair kanaatin oluşmadığı,... verdiği bilgilerle gerekçeli karar içeriğindeki beyanlarının çeliştiği, ...örgütten ayrıldığına dair beyanının ve suça dair pişmanlığının samimi bulunmadığı,..." şeklinde gösterilen gerekçenin terör örgütünden ayrılması konusunda samimiyetinin tasdiki yönünde verilen kararla açıkça çeliştiği, hükümlünün yargılama dosyasında bulunan belge ve bilgilerin gerekçe olarak gösterilmesinin yerinde olmadığı, idarenin somut

tespitlere dayanmayan değerlendirmelerine itibar edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilerek, İdare ve Gözlem Kurulunca gösterilen gerekçenin denetime elverişli, takdir hakkının objektif olarak kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek, itirazın kabulü ile İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına, İdare ve Gözlem Kurulunun 22.12.2023 tarihli ve 2023/6882 sayılı kararının iptaline dair itiraz mercince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oybirliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2025 tarihinde karar verildi.