"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/193 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Kars T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'ın, bilgisayar ve internetten yararlanmasına izin verilmemesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 24.02.2023 tarihli ve 2023/448 sayılı kararına karşı yapılan şikâyet hakkında, hükümlünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusuyla ilgili bizzat bilgi alma hakkına sahip olduğu, hükümet savunmasına erişiminin sağlanmasının Anayasal hakkı olduğundan bahisle şikâyetin kabulü ile idare ve gözlem kurulu kararının kaldırılmasına ilişkin Kars İnfaz Hâkimliğinin 16.03.2023 tarihli ve 2023/488 Esas, 2023/564 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ve 2023/193 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 13.02.2024 tarihli ve 94660652-105-36-9761-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/22433 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/22433 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, Kars İnfaz Hâkimliğinin 16.03.2023 tarihli kararında hükümlünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusuyla ilgili bizzat bilgi alma hakkına sahip olduğu, hükümet savunmasına erişiminin sağlanmasının Anayasal hakkı olduğundan bahisle şikâyetin kabulüne karar verilmiş ise de,
5275 sayılı Kanun'un 67/1-2-4 üncü maddesinde ''..(1) Hükümlü, ceza infaz kurumlarında merkezî yayın sistemi bulunduğu takdirde bu sisteme bağlı olarak radyo ve televizyon yayınlarını izleme hakkına sahiptir. (2) Merkezî yayın sistemi bulunmayan kurumlarda, yararlı olmayan yayınların izlenmesini ve dinlenmesini engelleyecek önlemler alınmak suretiyle bağımsız anten kullanılarak televizyon ve radyo izlenmesine ve dinlenmesine izin verilir. Bu cihazlar, bedeli kendisi tarafından ödenmek koşuluyla hükümlü adına kurumca satın alınır. Her ne biçimde olursa olsun dışardan gelenler tarafından getirilen radyo, televizyon ve bilgisayarlar kuruma alınmaz.(4) Bu haklar, tehlikeli hâlde bulunan veya örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilir..'' şeklindeki düzenleme ile,
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin "İdare ve Gözlem Kurulunun Görevleri" başlıklı 28/1-f maddesinde, ''Tehlikeli hâli bulunan ya da örgüt mensubu olan hükümlülerle ilgili olarak, telefon görüşmeleri ile radyo, televizyon yayınları ve internet olanaklarından yararlanma hakkının kısıtlanmasına karar vermek." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
5275 sayılı Kanun'un 116 ncı maddesinde bulunan düzenleme ile hükümlülere ilişkin 5275 sayılı Kanun'un 67 nci maddesindeki uygulamaların tehlikeli tutuklular hakkında da uygulanabileceğinin belirtildiği, tehlikeli hükümlüler hakkında anılan düzenlemeler uyarınca televizyon yayınları ve internet olanaklarının kısıtlanmasının cezaevi idaresinin takdirinde olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 5275 sayılı Kanun'un 116 ncı ve 67 nci maddesindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda terör örgütü üyesi olmak suçundan hükümlü olarak bulanan ...'ın, bilgisayar ve internet kullanımının cezaevi idaresi tarafından kısıtlanmasının mümkün olduğu ancak idarenin bu konuda takdir hakkını kullanırken olaya uygun, denetime imkan verecek şekilde yasal ve yeterli gerekçe göstermesinin gerektiği, somut olayda hükümlünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvurusu ile ilgili mahkemece kendisine "hükümet savunması olarak gönderilen 2000 sayfanın fiziki olarak gönderilmeyeciğinin ve mahkemenin eComms sistemi üzerinden gönderileceğinin" bildirilmesi nedeniyle başvurusu ile ilgili olarak eComms sistemini kullanmak üzere bilgisayar ve internetten faydalanma talebinde bulunması karşısında, cezaevi idaresinin gerekli fiziki ve teknik tedbirleri almak ve alt yapıyı oluşturmak suretiyle sadece savunması ile sınırlı olmak üzere hükümlünün talebini karşılaması gerekirken reddine dair verdiği karara karşı hükümlünün yaptığı şikayetin "hükümlünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusuyla ilgili bizzat bilgi alma hakkına sahip olduğu, hükümet savunmasına erişiminin sağlanmasının Anayasal hakkı olduğu" kabul edilerek verilen İnfaz Hakimliği kararına karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2024 tarihinde karar verildi.