Logo

1. Ceza Dairesi2024/3263 E. 2024/4539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün denetim süresi içinde işlediği suçlardan dolayı verilen hapis cezalarına yönelik kanun yararına bozma talebinin infaz ve zamanaşımı yönünden değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması sebebiyle kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği, ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı açılan kamu davasında zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuş ve kasten yaralama suçundan dolayı açılan kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/295 E., 2022/320 K.

SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARARLAR : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2021/295 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararları ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/11. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanması ile hükümlü hakkında;

1. Şikâyetçi Veysi'ye karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,

2. Şikâyetçiler ..., ... ve ...'e karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-e, 29, 31/3, 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı üç kez 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin, istinaf edilmeksizin 06.05.2022

tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştikleri anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 09.02.2024 tarihli ve 2022/21861 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.03.2024 tarihli ve KYB-2024/19340 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.03.2024 tarihli ve KYB-2024/19340 sayılı kanun yararına bozma isteminin; daha önce hapis cezasına mahkûm edilmediği anlaşılan hükümlü hakkındaki kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesi gereği aynı maddenin birinci fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği ve kasten yaralama suçundan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğundan düşme kararı verilmesi gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesinde; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir."

5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesinde ise; "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir."

Şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasında; mevcut adlî sicil kaydına göre suç tarihi itibarıyla daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan ve suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan hükümlü hakkındaki kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesindeki zorunluluk gereği 5237 sayılı Kanun'un 50/1. fıkrasında düzenlenen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alınmadan karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

2. Bununla birlikte hükümlünün, 01.11.1990 doğumlu olup 26.05.2007 olan suç tarihinde 15 yaşını doldurduğu ancak 18 yaşını doldurmadığı, bu nedenle 5237 sayılı Kanun'un 31/3. maddesi kapsamında bulunduğu belirlenmiştir.

5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66. maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümüne göre;

"Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,

Geçmesiyle düşer."

Hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu şikâyetçiler ..., ... ve ...'e karşı kasten yaralama suçunun 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında bulunduğu ve 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu belirlenmiştir. Aynı Kanun'un 66. maddesinin ikinci fıkrası ise suça sürüklenen çocuklar yönünden dava zamanaşımının tespitine ilişkin esaslara yer verir. Buna göre; "Fiili işlediği sırada ...; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer."

3. 5237 sayılı Kanun'un, Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67. maddesinin ikinci fıkrasında dava zamanaşımını kesen sebeplere ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına bu sebeplerin neticesine yer verilmiştir. Buna göre, dava zamanaşımının kesilmesine neden olan bir hâlin varlığı, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzaması ile neticelenir.

Bu açıklamalar ışığında dava zamanaşımı incelendiğinde; hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu şikâyetçiler ..., ... ve ...'e karşı kasten yaralama suçu için olağan dava zamanaşımının 5 yıl 4 ay, olağanüstü dava zamanaşımının ise 7 yıl 12 ay olduğu belirlenmiştir.

Hükümlünün üzerine atılı suçu 26.05.2007 tarihinde işlediği, 26.02.2016 günü mahkemesince savunmasının alındığı, hükümlünün hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 15.11.2016 tarihinde verilip 28.12.2016 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 03.08.2018 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımını süresinin 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi gereğince 28.12.2016 ilâ 03.08.2018 tarihleri arasında 1 yıl 7 ay 5 gün süreyle durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 03.08.2018 tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin yeniden işlediği anlaşılmakla, kasten yaralama suçu için suç tarihi olan 26.06.2007 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 28.04.2022 tarihine kadar 31.12.2016 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle anılan suç yönünden açılan davaların düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesinde yer alan; “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

A. Şikâyetçiler ..., ... ve ...'i Kasten Yaralama Suçu Yönünden

1. Gerekçe bölümünde yer alan (2) ve (3) numaralı paragraflarda açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) numaralı kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında şikâyetçiler ..., ... ve ...'i kasten yaralama suçundan verilen İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2021/295 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3. 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki şikâyetçiler ..., ... ve ...'i kasten yaralama suçundan açılan kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Şikâyetçi Veysi'yi Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçu Yönünden

1. Gerekçe bölümünde yer alan (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında şikâyetçi Veysi'ye karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2021/295 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.06.2024 tarihinde karar verildi.