"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/3942 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Hırsızlık suçundan Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2012 tarihli ve 2011/160 Esas, 2012/819 Karar sayılı kararı ile 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'un, iş bu cezasının infazı sırasında, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine ilişkin Silivri 2. İnfaz Hakimliğinin 28.01.2016 tarihli ve 2016/242 Esas, 2016/248 Karar sayılı kararını müteakip, 17.08.2016 tarihli ve 29804 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 671 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen Geçici 6. maddesi gözetilerek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.08.2016 tarihli ve 2015/2-26206 sayılı müddetnamede koşullu salıverilme tarihinin 23.10.2016 tarihi olarak belirtilmesi üzerine, hükümlünün 23.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere geriye dönük şartla tahliye edilmesine dair Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2017 tarihli ve 2017/5 değişik iş sayılı kararını takiben, Bakırköy İlamat Savcılığınca, hükümlünün geriye yönelik koşullu salıverildiği 23.10.2016 tarihine nazaran,
denetim süresi içinde (16.01.2017-01.06.2017) tarihleri arasında 02.04.2017 tarihinde işlediği 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt Ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli ve 2017/262 Esas, 2017/356 Karar sayılı kararı ile 5 ay hapis ve 29.05.2017 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ve 2023/202 Esas, 2023/327 Karar sayılı kararı ile 4 ay 15 gün hapis cezalarına mahkum olduğundan bahisle ilk suç tarihi olan 02.04.2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki 113 gün sürenin aynen infazına yönelik talebin, ikinci suçun işlendiği tarih itibariyle hükümlü hakkında verilmiş bir şartla tahliye kararı bulunmadığı, hükümlünün denetim süresinin 23.10.2016-08.03.2017 tarihleri arası olduğu, ihbara konu suçların denetim süresi sonunda işlendiğinden bahisle koşullu salıverme kararının geri alınmasına yer olmadığına ilişkin Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğinin 15.12.2023 tarihli ve 2023/10648 Esas, 2023/10789 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair merci Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.01.2024 tarihli ve 2023/3942 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.03.2024 tarihli ve 94660652-105-34-3626-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/35775 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/35775 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hâkka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.05.2022 tarihli ve 2022/4606 Esas, 2022/4047 Karar sayılı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15.04.2022 tarihli ve 2022/4128 Esas, 2022/2877 Karar sayılı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 04.06.2021 tarihli ve 2021/205 Esas, 2021/9856 Karar sayılı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22.04.2021 tarihli ve 2020/1243 Esas, 2021/7517 Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye edilen ancak 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 17.08.2016 tarihi itibarıyle henüz hakkında koşullu salıverme kararı verilmemiş hükümlünün, denetimli serbestlik nedeniyle dışarıda olsa da, koşullu salıverme kararı henüz verilmediği için, ceza infaz kurumunda bulunan bir hükümlüden farklı olmadığından hakkında yeni bir müddetname tanzim edilerek, bu tarihin 17.08.2016 tarihinde önce olduğunun anlaşılması halinde, o gün itibarıyla mahkemesinden koşullu salıvermeye hak kazandığı belirtilerek tahliye kararı alınmalı, ancak koşullu salıverilme tarihi geriye dönük değil 17.08.2016 tarihinden geçerli olmak üzere verilmesi gerektiği,
7242 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmadan önceki 5275 sayılı Kanun'un 107/6. maddesinde yer alan, "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklindeki ve aynı Kanun'un 107/12. maddesinde, "Koşullu salıverilen hükümlünün,
denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi... hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır." şeklinde belirtildiği üzere, koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresinin, anılan maddenin diğer fıkralarına göre belirlenecek infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı olacağı,
İnfaz dosyası incelendiğinde;
Hükümlünün hırsızlık suçundan Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2012 tarihli ve 2011/160 Esas, 2012/819 Karar sayılı kararı ile 1 yıl 6 ay hapis cezasının kesinleşerek infaza verilmesini müteakip, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 26.01.2016 tarihli ve 2015/2-26206 sayılı ilk müddetnamede koşullu salıverilme tarihinin 22.01.2017, bihakkın tahliye tarihinin ise 24.07.2017 tarihi olarak belirlendiği,
İlamın infazı kapsamında, hükümlünün Silivri 2. İnfaz Hakimliğinin 28.01.2016 tarihli kararı ile cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 22.01.2017 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliye edildiği,
Denetimli serbestlik tedbirleri uygulandığı sırada, 17.08.2016 tarihinde 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği, bu kararname ile anılan Kanun'un 107. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen oranlarda değişiklik yapıldığından, bu değişiklikler göz önüne alınarak yeniden tanzim edilen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 24.08.2016 tarihli ve 2015/2-26206 ilamat sayılı müddetnamesinde koşullu salıverilme tarihinin 23.10.2016 tarihi olarak belirlendiği,
Yeniden tanzim edilen müddetname uyarınca iyi halli hükümlü olduğu tespit edilen hükümlünün Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2017 tarihli kararı ile 23.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere geriye dönük şartla tahliye edilmesine karar verildiği,
Adı geçen hükümlünün 02.04.2017 tarihinde işlediği 1072 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli ve 2017/262 Esas, 2017/356 Karar sayılı kararı ile 5 ay hapis ve 29.05.2017 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ve 2023/202 Esas, 2023/327 Karar sayılı kararı ile 4 ay 15 gün hapis cezalarına mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Bakırköy İlamat Savcılığınca, ilk suç tarihi olan 02.04.2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki 113 gün sürenin aynen infazına yönelik talepte bulunulduğu,
Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğinin 15.12.2023 tarihli kararı ile, ikinci suçun işlendiği tarih itibariyle hükümlü hakkında verilmiş bir şartla tahliye kararı bulunmadığı, hükümlünün denetim süresinin 23.10.2016-08.03.2017 tarihleri arası olduğu, ihbara konu suçların denetim süresi sonunda işlendiğinden bahisle koşullu salıverme kararının geri alınmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış ise de,
İlgili mevzuat ve hükümlüye ait infaz dosyası tümü birlikte değerlendirildiğinde;
671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen değişiklik gözetilerek hükümlünün 17.08.2016 tarihinden geçerli olmak kaydı ile aynı tarihte derhal koşullu salıverilmesi gerektiği halde, Cumhuriyet savcılığınca bu hususta mahkemesinden bir karar talep edilmeyip, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edildiği, yapılan hatanın farkına varılması sonrasında ise; Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2017 tarihli kararı ile koşullu salıverildiği, bu halde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.08.2016 tarihli müddetnamedeki 23.10.2016 koşullu salıverilme tarihinin şartla tahliye kararında, koşullu salıverilmeye esas tarih olarak değerlendirilemeyeceği, hükümlünün bilfiil koşullu salıverilme kararının verildiği tarih olan 16.01.2017 tarihinde şartlı tahliye edildiğinin kabul edilmesinin zorunluluk arz ettiği,Bahsedilen şekilde geriye yönelik şartlı tahliye kararı verilmek suretiyle hataya düşülmesi sonrasında, bilfiil karar tarihi itibarıyla koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresinin de karar tarihi olan 16.01.2017 tarihinden itibaren başlayacağı, bu haliyle denetim süresi içinde işlendiği belirtilen 02.04.2017 ve 29.05.2017 tarihli suçların, hükümlü hakkında yukarıda değinildiği şekilde denetim süresinden ve fiilen koşullu salıverilmesinden sonra işlendiğinin anlaşılması karşısında, hükümlü hakkında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınarak, ilk suç tarihi olan 02.04.2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasındaki 113 gün sürenin aynen ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Hükümlünün 04.06.2010 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçundan kesinleşen 1 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2017 tarihli ve 2017/5 değişik iş sayılı kararı ile 23.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verildiği, şartla tahliyesine karar verilmiştir.
3. Bihakkın tahliye tarihi 24.07.2017 olan hükümlünün şartla tahliye edildikten sonra 02.04.2017 tarihinde işlediği 1072 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli ve 2017/262 Esas, 2017/356 Karar sayılı kararı ile 5 ay hapis ve 29.05.2017 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ve 2023/202 Esas, 2023/327 Karar sayılı kararı ile 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
4. 1 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında 23.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verilen ve fiilen 16.01.2017 tarihinde şartla tahliye edilen hükümlünün, 5275 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı madde hükmüne göre şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 272 gün olduğu, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin 6. fıkrasına göre tabi olacağı denetim süresinin ise 136 gün olduğu, denetim süresinin başlangıcının hükümlünün fiilen koşullu salıverildiği 16.01.2017 tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğinden, hükümlünün henüz denetim süresi dolmadan 02.04.2017 ve 29.05.2017 tarihinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı suçlardan mahkum
olduğu anlaşılmakla, hükümlü hakkında daha önce verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasına ve denetim süresi içerisinde işlediği suçlar nedeniyle aynen infazına karar verilmesi gereken süre bakımından 7242 sayılı Kanunu’un 48 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin 13 üncü fıkrasında yapılan değişiklik öncesi düzenlemenin lehe olduğu anlaşılmakla, denetim süresi içerisinde işlediği ilk suç tarihi olan 02.04.2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi arasında kalan sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05.01.2024 tarihli ve 2023/3942 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.07.2024 tarihinde karar verildi.