"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İnfaz Hakimliği
SAYISI : 2016/141 (E), 2016/148 (K)
İNCELEME KONUSU KARAR : Şikayetin reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'in, kurum idaresine bildirilen telefon numarası aracılığıyla telekonferans yapmak suretiyle görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmek eyleminden dolayı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 40/2-e, 48/2 ve 41/1 inci maddeleri uyarınca 1 ay ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 22.09.2016 tarihli ve 2016/348 sayılı kararına karşı hükümlü tarafından yapılan şikâyetin reddine ilişkin Ermenek İnfaz Hâkimliğinin 18.10.2016 tarihli ve 2016/141 Esas, 2016/148 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.03.2024 tarihli ve 94660652-105-70-6931-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/35761 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/35761 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre; hükümlünün sisteme kayıtlı olan 0507 057 28 90 telefon numarası ile eşiyle haftalık görüşmesini yaptığı sırada telekonferans yapmak suretiyle sistemde kayıtlı olmayan, görüşme hakkının bulunmadığı bir kişi ile daha görüştüğünün tespit edilmesi üzerine, Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 22.09.2016 tarihli kararı ile, 5275 sayılı Kanun'un 40/2-e maddesinde yer alan kurum görevlilerine karşı uygunsuz davranışta bulunmak eyleminden dolayı 1 aydan 3 aya kadar bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği, ancak anılan Kanun'un 48/2 nci maddesi uyarınca hükümlünün yasal kaldırma süresi dolmamış disiplin cezası bulunduğu gerekçesiyle, bir üst ceza olan aynı Kanun'un 41/1 inci maddesinde öngörülen 1 ay ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 03.12.2021 tarihli ve 2021/12347 Esas, 2021/14641 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hükümlünün sisteme kayıtlı telefon numarası ile haftalık görüşmesini yaptığı sırada telekonferans yapmak suretiyle sistemde kayıtlı olmayan, görüşme hakkının bulunmadığı bir kişi ile daha görüşmesi eyleminin, 5275 sayılı Kanun'un 42/2-f maddesinde yer alan ''Kurum idaresine bildirilen telefon numarası aracılığıyla ya da teknik müdahale ile başka bir hatta yönlendirme yapmak suretiyle görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmek.'' eylemini oluşturduğu, ancak anılan hükmün 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinin 2 nci fıkrasının f bendine eklendiği cihetle, karar tarihi itibariyle eylemin disiplin cezası karşılığı bulunmadığından şikayetin bu yönden kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Karar tarihinden sonra 14.04.2020 tarihinde kabul edilen 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un, haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama başlıklı 42 nci maddesinin ikinci fıkrasına (f) bendinin eklendiği, buna göre kurum idaresine bildirilen telefon numarası aracılığıyla ya da
teknik müdahale ile başka bir hatta yönlendirme yapmak suretiyle görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmek eyleminin haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezasını gerektiren eylem olarak düzenlendiği ancak kanun yararına bozmaya konu yapılan Ermenek İnfaz Hakimliğinin karar tarihinin 18.10.2016 olduğu anlaşılmakla, eylemin gerçekleştirildiği tarih itibariyle hükümlünün bu disiplin cezası ile cezalandırılmasının mümkün olmadığı dikkate alınarak şikayetin kabulü yerine reddine dair verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Ermenek İnfaz Hâkimliğince verilen 18.10.2016 tarihli ve 2016/141 Esas, 2016/148 Karar sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2024 tarihinde karar verildi.