Logo

1. Ceza Dairesi2024/4091 E. 2024/3883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sulh Ceza Hakimliği'nin, şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan kamu davası açılmasına karar vererek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kaldırmasının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Şüpheli hakkında aynı fiilden kaynaklanan kasten yaralama suçu nedeniyle daha önce kamu davası açılmış ve yargılama derdest iken, Sulh Ceza Hakimliği'nin aynı suçtan kamu davası açılmasına karar vererek mükerrer soruşturmaya yol açması ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı bu gerekçeyle kaldırmasının hukuka aykırı olması gözetilerek, karar kanun yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği

SAYISI : 2021/8065 Değişik İş

SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iftira

İNCELEME KONUSU

KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın kabulüne dair

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 29.09.2021 tarihli ve 2021/82786 Soruşturma numaralı evrakı ile şüpheli hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve iftira suçlarından, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne, şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan kamu davası açılması gerektiğine dair merci Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin, 14.02.2022 tarihli ve 2021/8065 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271/4. maddesi uyarınca kesin olmakla 14.02.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 21.04.2022 tarihli ve 2022/7010 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.05.2022 tarihli ve KYB-2022/63102 sayılı Tebliğnamesi ile gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesinin, 02.05.2024 tarihli ve 2022/2224 Esas, 2024/3766 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.05.2022 tarihli ve KYB-2022/63102 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin, şüpheliler ... ve ...'un kendisine tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdiğini, şüpheli ...'ın müştekiyi tehdit ederek bağ evinden çıkarmaya çalıştığını ve müşteki hakkında konut dokunulmazlığını ihlâl etme ve mala zarar verme suçlarını işlediği şeklinde haksız isnatlarda bulunarak müştekinin gözaltına alınmasına sebebiyet verdiği ve iftira suçunu işlediğinden bahisle yaptığı şikayet üzerine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca müştekiye isnatta bulunulan suçlarla ilgili mahkemelerce henüz verilmiş bir kararın olmadığı, müştekiye yönelik haksız isnat olduğunun anlaşılması halinde dava açılabileceği ve şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından bahisle iftira ve kişinin hürriyetini yoksun kılma suçlarından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş, müşteki vekilinin anılan karara itiraz etmesi üzerine Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 14.02.2022 tarihli ve 2021/8065 değişik iş sayılı kararıyla şüpheli ... hakkında kasten yaralama suçundan kamu davası açılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulü ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2021 tarihli kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararında şüphelinin yaralama eyleminden söz edilmediği gibi şüpheli ...'ın müştekiye yönelik kasten yaralama suçunu işlediğinden bahisle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2021 tarihli ve 2021/83243 soruşturma 2021/37414 esas, 2021/27338 sayılı iddianamesiyle açılan kamu davasının Bursa 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/889 esas sayılı dosyasında derdest bulunması nedeniyle şüpheli ...'ın yaralama eylemiyle ilgili mükerrer soruşturma yapılamayacağı cihetle, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160. maddesinde yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."

Kamu davasını açma görevi başlıklı 170. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan; "1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."

Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca “...müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında yapılan şikayet nedeniyle (2021/83243 soruşturma) müvekkilinin gözaltına alındığını, müvekkiline iftira atıldığını belirtir dilekçesine istinaden soruşturma yapılmış ise de,

Müşteki ... hakkında müşteki şüpheli olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2021/83243 soruşturma numaralı dosyası üzerinden hakkındaki şikayet ve şikayetleri nedeniyle soruşturmanın devam ettiği ve bu soruşturma dosyasında da kendisine iftirada bulunulduğunu belirttiği, müşteki hakkında kendisine isnatta bulunulan şuçlarla ilgili bir kararın bulunmadığı, dolayısıyla iftira eyleminin gerçekleştirildiğine dair bir hükme varılırsa ancak o zaman suç unsuru teşkil eden durumla alakalı olarak ya bizzat soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcısı tarafından veya şikayette üzerine soruşturmanın yapılabileceğinden mevcut dosya kapsamı itibarıyla atılı suçların işlendiğine dair delil bulunmadığından” bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.

Anılan karara itirazın merci tarafından "...müşteki vekilinin kasten yaralama, iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, hakaret suçlarından şikayetçi olduğu, C. Başsavcılığının sadece iftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin değerlendirme yapılmamış ise de, müşteki ifadesinde kendisini yaralayan ...'tan şikayetçi olduğunu beyan etmiş olup kolluk tutanakları, müştekiye ait adli muayene raporu, ses kayıtları birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin hukuki durumunun tespiti için delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemece yapılması gerektiği anlaşılmakla itirazın kabulü ile şüpheli ... hakkında kasten yaralama suçundan kamu davasının açılmasına" şeklindeki gerekçeyle şüpheli hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Oysa Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/83243 Soruşturma sayılı dosyasında şikâyetçinin şüpheli tarafından yaralandığı iddiasına ilişkin 17.12.2021 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yargılamanın Bursa 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/889 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu belirlenmekle şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Şüpheli ... hakkında Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin, 14.02.2022 tarihli ve 2021/8065 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.05.2024 tarihinde karar verildi.